hemen

hemen Far. hem¥n

zf. 1. Çabucak: “Bugün yarın Kayseri'den haber gelir zaten. Hemen gideriz.” -N. Hikmet. 2. Aşağı yukarı: “Hayır, yalnız ben değilim onu beğenmeyen, sevmeyen, hemen kimse beğenmiyor o şairi, sevmiyor.” -N. Ataç. 3. Yalnız, sadece. 4. sf. Çok: “Onun hemen yanında duran küçük kız başını önüne eğmiş, alt dudağını sarkıtmış, kırmızı ojeli parmaklarını kucağında kavuşturup taş kesilmişti.” -E. Şafak.

< Far. hemân) hemen

---

hemen ile benzer kelimeler

fonksiyonun hemen hemen periyodu bk. hemen hemen periyodik fonksiyon.

hemen hemen zf. 1. Nerede ise, az zaman sonra: “Hemen hemen hepsi vatana döndüler.” -B. Felek. 2. Tam değilse bile ona pek yakın: “Çanakkale'de bir milyonluk düşman ordusu eritildi.” -Ö. Seyfettin.

hemen hemen artan dizi İng. almost increasing sequence (...)

hemen hemen diferansiyellenebilir fonksiyon İng. almost differentiable function (...)

hemen hemen doğrusal dalga denklemi İng. almost linear wave equation (...)

hemen hemen dönemli işlev İng. almost periodical function ( )

hemen hemen düzgün yakınsak dizi İng. almost uniformly convergent sequence Ölçümü sıfır olan kümenin dışında düzgün yakınsak olan fonksiyonlar dizisi.

hemen hemen düzgün yakınsak seri İng. almost everywhere uniformly convergent series Hemen hemen her yerde düzgün yakınsak fonksiyonel seri.

---