helik

helik, -ği Rum.

a. hlk. Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar.

helik

Eski ayakkabı.

helik

Kara batmamak için ayağa giyilen, altı şerit şeklinde kesilmiş gönlerle kaplı, yuvarlak bir çeşit kar ayakkabısı.

helik

Çocuk ayakkabısı, patik.

helik

1. Duvar örerken büyük taşların arasına, boşluklara konulan ufak taş parçaları. 2. Kiremit ve tuğla parçaları.

helik

1. Yemeğin içinde bulunan taneler: Bu yemeğin hiç heliği yok. 2. Erik vb. ezmelerin içinde bulunan kabuklu kısım.

helik

1. bk. halık (I). 2.bk. hedik (II)-2. 3. bk. hedik (II)-1.

helik

İneklerin boynuna takılan ve mengür denilen ağacın ucundaki ip.

helik

Sellerle sürüklenip biriken ağaç parçacıkları.

helik

Tezek: Bu tarla çok helikli.

helik

Ortasına iğ geçirilmiş, huni biçiminde, iplik bükmeye yarayan taş.

helik

Küçük taş parçası.

helik

Küçük taş, taş parçası

II) Çevresi ağaç, kafes kısmı hayvan derisinden yapılmış çember biçiminde karda yürüme aracı. (Emeğil *Pınarbaşı -Kayseri)

helik

(I) [helig, helüg] : Duvar örülürken iri taşların arasına doldurulan küçük taş parçaları. (Yassıören *Senirkent, Ağıl *Eğridir, Yukarıdinek, Gedikli *Şarkikarağaaç, Yeşilköy *Gelendost, *Yalvaç -Isparta; Yenikent *Aksaray -Niğde; Akviran *Çumra -Konya) helig : (Ilıca *Ayaş -Ankara) helüg : (Güzel, Afşar, Özçaltı *Güdül -Ankara)

helik, (helük, halik)

Ufak taş parçası.

---

helik ile benzer kelimeler

helik hülük Değersiz, önemsiz, ufak tefek şeyler için kullanılır: Emeğine yazık değil mi böyle şeylerle uğraşıyorsun?

---