hediye çeki

hediye

a. 1. Armağan: “Yengemin düğün siymiş, hâlâ takıyor.” -A. Ümit. 2. mec. Fiyat: Bu masa örtüsünün si otuz milyon liradır.

(< Ar. hediyye)

hediye etmek

armağan etmek: “Sana üstelik, mercan gerdanlığımı da hediye ederim!” -N. Hikmet.

hediye kuponu

a. Yapılan alışverişin belli bir oranına karşılık gelecek miktarda ödülü gösteren basılı kâğıt.

banka çeki

Bir bankadan başka bir bankaya ya da bildirimcisi eliyle gönderdiği çek (Bu çekler bir kişi üzerine düzenleneceği gibi, herhangi bir borcu karşılamak amacıyla bir banka üzerine de düzenlenebilir).

bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu çiğnemek

verimi az, zahmeti çok olan bir işle çok uğraşmak.

çeki

a. 1. Tartı. 2. Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. 3. mec. Üzüntü, sıkıntı. 4. hlk. Kadınların başlarına bağladıkları örtü: “Başı ağrıdığı zamanlar bağladığı beyaz yi çözüp var gücüyle ...

çeki güre

çeki kayışı

Arabanın yan kayışı.