getiri

getiri

a. 1. Faiz: Yıllık getiri. 2. tic. Kazanç. 3. Yarar: Bu çalışmanın bana getirisi çok oldu.

getiri İng. yield, return

Bir yatırımdan veya taşınır değerden elde edilen gelir.

getiri İng. advantage

Bir kişi, nesne, durum ya da koşuldan yana olan, başarı ya da kazançta yardımı dokunan olumlu özellikler, bkz.götürü.

---

getiri ile benzer kelimeler

artan getiri İng. increasing returns Diğer üretim faktörleri sabitken, bir üretim faktörü miktarındaki oransal artışın üretimde oransal olarak daha fazla artış yaratması durumu. krş. ölçeğe göre

basit getiri bk. basit faiz

beklenen getiri İng. expected return 1. Herhangi bir varlıktan risk altında belli bir dönem sonra sağlanacak getiri. 2. Getirilerin, elde edilme olasılıklarıyla ağırlıklandırılmış toplamı.

beklenen getiri oranı İng. expected rate of return 1. Belli bir dönemde herhangi bir varlığın beklenen getirisinin varlığın dönem başı değerine oranı. 2. Getiri oranlarının, elde edilme olasılıklarıyla ağırlıklandırılmış toplamı.

beklenen net getiri İng. expected net return Herhangi bir varlıktan beklenen gayrisafî gelir akımından, yapılan yatırım maliyetleri düşürülerek hesaplanan tahmini getiri. krş. sermayenin marjinal etkenliği

cari getiri İng. current yield, current return Yıllık faiz gelirinin anapara içindeki payı.

getiri dizini İng. yield index, return index Portföydeki taşınır değerlerin başarımlarını göstermek için taşınır değerlerin fiyatlarındaki değişimlerin yanı sıra ödenen kâr paylarını da dikkate alarak hesaplanan dizin.

getiri eğrisi İng. yield curve, return curve Bir taşınır değerin getirisi ile vadesi dolana kadar geçen dönem arasındaki ilişkinin grafiksel gösterimi.

---