gergi

gergi

a. hlk. 1. Perde. 2. İp, kayış, tel vb.ni gerginleştirme işinde kullanılan araç.

gergi

Engel, perde.

gergi

1. Kağnı arabalarında kolların arasındaki açıklığı korumak için takılan ağaç. 2. Üzümlerin ezilmemesi için sepetlerin ağız kısmına yakın yere konulan aralığı koruyucu tahta. 3. Yol geçitlerini kapamak için kullanılan ağaç. 4. Bahçe etraflarına çekilen çalı yığınları: Yavrum biraz çalı getirelim de gergi yapalım. 5. Ahırlarda iki hayvanın yerini birbirinden ayırmak için aradaki direkten duvara uzatılan ağaçlar. 6. Çit yerine kullanılan çok budaklı çam ağacı. 7. Kayıkçının ayak gerdiği tahta. 8.bk. gerelti (I). 9. İş önlüğü. 10. Göğüs ile karnı ayıran ince ve geniş zar. 11.bk. gerim (1).

gergi

Uzaklık (yol için): Bu yol akşama kadar bitmez epey gergidir.

gergi

Göğün kuzey tarafını kaplayan ve havayı soğutan bulut.

gergi

Büyük kazan kapağı.

gergi

Ark kazarken amelelerin dörder kişi ile yaptıkları guruplar.

gergi

Kağnı dingilleri arasındaki ağaç

gergi

Kağnının 'üsdülüg'ünün altında 'mazi' istikametinde uzatılmış ağaç; dişleri taşıyan yastıkların sağlam bir şekilde ve birbirlerine aynı uzaklıkta kalmasını sağlar

gergi İng. screen

Sahnenin, oyunu engellemeyecek bir yerine konulan ve film ya da diya yansıtmakta kullanılan ak gergi.

gergi İng. screen

Perde. Daha çok sahne dibinde geriki alan projeksiyon perdesi için kullanılır bk. ekran.

gergi İng. 1- stretcher, tigtener; 2- beam, 3. stay-brace, stay-rod, stay-bor; 4- screen

1. genel uygulayım: İp, kayış, tel vb. gerginleştirme işinde kullanılan araç. 2. yapıcılık: Bir yapının yükünü azaltan, bir duvarın dikliğini koruyan ya da yapıdaki parçaların ayrılmasını önleyen destek tahta, demir vb. 3. döşem: Bir kazanın içinde oluşan basıncı karşılamak için kazanın içyüzeyine perçinlenen demir parça. 4. elektrik: a. Bir uzay parçasını kimi elektrik ya da mıknatıs etkilerinden koruyan kutu ya da yüzey. b. Bir eksiuç ışıtacında görünür görüntünün oluştuğu yüzey.

gergi

hlk. Üçüncü göz kapağı.

gergi

Arabanın öküzlere çarpmamasını sağlamak için, hayvanların arkasına konulan ağaç parçası. (*Susuz -Kars) 2. Üzerinde deri kurutulan tahta. (*Bor -Niğde)

gergi, (gergü)

1. Çarmık, işkence âleti. 2. Perde.

---

gergi ile benzer kelimeler

gergi çubuğu İng. tie rod, connecting rod Kazan dilimlerinin birbirlerinden ayrılmalarını önleyen çelik çubuk. İng. barrel Perdeleri germekte kullanılan çubuk.

gergi kolu İng. tremolo bar Hareketli köprüleri hareket ettirebilmek amacıyla kullanılan metal kol.

kayış gergi kolu İng. tension adjuster arm Üfleçle üreteçleri döndüren kayışı gerdirmek için üreteç kasnağının devinimine olanak veren yarıklı kol.

saydam gergi İng. transparencylinen Arkadan ışık verildiğinde, saydamlaşan ince bez ya da üzeri boyalı tül.

tomar gergi İng. roller drop Bir tomar biçiminde duran ve çekilince aşağıya doğru açılan gergi.

---