ger

ger

Kene.

ger

Kahverengi inek

ger

1. Karnı, bacağı, burnu ya da kulakları beyaz ile siyah arası renkte olan keçi, eşek vb.hayvanlar (için)-.Bizim ger keçi gelmedi. 2. Keçi vb. hayvanlarda tam siyah olmayan, siyahla beyaz arası bir renk. 3. Açık maviye yakın, gök renginde (keçi): Ger keçi gitti. 4. Kestane renginde (eşek). 5.bk.geneş (I). 6. Kahve rengi ile sarı arası renk (keçi için): Ger keçiyi satalım önce. 7. Başı beyaz olan keçi: Bu keçinin oğlağı ger. 8. Güzel ve kuvvetli (inek için): Bizim ger ineği tren ezmiş.

ger

Dut ağacının budanmayıp seneye kalan dallan: Senin ağaçlar ger bana yaramaz.

ger

Çengelli iğlerin ucundaki tel çengel: İğin geri eğrildi.

ger

1. Leke: Bu ger çıkmıyor. 2. Meyvelerin özsuyu: Almanın geri çıkmış.

ger

1. Tek tük ağaç bulunan kayalık yer. 2. Dağ ve tepelerin üzerindeki yüksek burun.

ger

Dişi ördek: Bugün çayda iki ger gördüm.

ger

Ekşi.

ger

Uyuz hastalığı.

ger

< ET kermek: 'teşi'nin tepesinde bulunan ipliğin geçirildiği çengel

ger

Mısır, kabak vb. bitkilerin saydamsı görünüşlü olan gövde ve dallarına verilen isim

gER

bk. granüllü endoplâzmik retikulum

gER İng. granullar endoplasmic reticulum

Granüllü endoplazmik retikulum.

---

ger ile benzer kelimeler

ger pelidi Dut dalı gibi dalları olan bir çeşit ağacın peliti.

granüllü endoplâzmik retikulum, gER, RE R İng. rough endoplasmic reticulum, granular endoplasmic reticulum Ökaryot hücrelerin sitoplâzmasında üzerlerinde ribozom taşıyan, dağınık ya da kümeler hâlinde bulunan, sentezlenen salgı ya da zar proteinlerinin taşınmasında, depolanmasında görev yapan, yass...

---