geçiş süresi

geçiş süresi İng. pass time, run time

Bir veri kümesi üzerinde uygulanan bir iş geçişinin gerçekleşme süresi.

geçiş süresi İng. transit time

Bir eksiciğin verilen belirli bir ilki üşek çifti arasını aşmak için geçirdiği süre.

geçiş süresi İng. transition time

Süre-potansiyel eğrilerinde elektrot tepkimesi veren yükün türü derişiminin sıfıra yaklaşmasıyla, potansiyelin hızla değiştiği süre.

geçiş süresi İng. transition time

Potansiyel-zaman eğrilerinde elektrot tepkimesi veren iyon türü derişiminin sıfıra yaklaşmasıyla potansiyelin hızla değiştiği süre.

geçiş süresi ile benzer kelimeler

İng. active transmission

1. Parazit vektörünün konakçıyı bulup paraziti aktarması. 2. Aktif parazitin konakçıyı bulup yerleşmesi.

İng. intermittent running

Sinema Filmin alıcı, gösterici ve basım aygıtında aralı devinimle yol alması.

İng. gradual regime switching model

İng. ANST model
İng. asymmetric nonlinear smooth transition model

İng. Passé

Bir dürtüş ya da vuruş için yapılan saldırı sırasında, uzatılan savut namlusunun karşı yarışmacıya hiç değmeden geçmesi.

İng. traverse

İng. Bar clearence

Yüksek atlamalarda, belli bir yüksekliğe konmuş olan çıtayı düşürmeden aşarak, vücudu tümüyle sıçrayış yönünden öbür yöne aktarma.

a. eğt. İki yıllık yüksekokullardan mezun olanların, belirli koşulları yerine getirerek fakültelerde okuma hakkı elde etmesi.

'g', 'e', 'ç', 'i', 'ş', ' ', 's', 'ü', 'r', 'e', 's', 'i', şeklindedir.
geçiş süresi kelimesinin tersten yazılışı ' iserüs şiçeg' diziliminde gösterilir.

sallı güreşçi Gövdesi iri güreşçi.
sürekli geçiş İng. continuous running Sinema Filmin çeşitli sinema aygıtlarında aralı devinime uğramaksızın yol a
sergüzeştçi a. Macerayı seven, maceraya atılan kimse.
güreşçi köprüsü a. sp. Köprü.
güçsüzleştirici İng. attenuator TV. Güçlü bir vericinin yakınındaki almaçlarda kullanılan ve televizyon iminin yeğ