geçirgenlik

geçirgenlik, -ği

a. 1. Bazı cisimlerin, içlerinden gaz, sıvı, akım vb. geçirme özelliği: Kalkerli topraklarda geçirgenlik yoktur. 2. gök b. Saydam cisimlerin ışığı geçirme derecesi. 3. jeol. Kayaçların, sıvıların geçebilmesine karşı elverişliliği, geçirimlilik.

geçirgenlik Fr. Conductibité
geçirgenlik İng. permeability

Bir zarın, iki tarafında bulunan maddeleri bir taraftan diğer tarafa geçirebilme yeteneği. Permeabilite.

geçirgenlik İng. permeability

Birim zar alanı başına geçişi ölçen katsayı.

geçirgenlik İng. permeability

1. Bir özdek içinde oluşturulan mıknatıssal akımın, nuknatıslayıcı kuvvete oranı. 2. Basınçlı bir uçunun gözenekli bir özdekten sızım hızı.

geçirgenlik İng. transmission factor, transmittence

Saydam cisimlerin ışığı geçirme derecesi; gökcisimlerinin havayuvarları için söz konusudur.

geçirgenlik İng. perme ability

Bir basınç ayırımı altındaki gözenekli özdekten gaz ya da sıvıların geçirilebilme yeteneği.

geçirgenlik İng. Transmittance

Bir numuneden geçen ışın şiddetinin (I), numune üzerine düşen ışın (I0) şiddetine oranı,

geçirgenlik İng. permeability
geçirgenlik İng. permeability

Geçirgen olma özelliği.

geçirgenlik Osm. nüfuziyet

(fizik)

geçirgenlik İng. admittance

Sinema/TV. İç direncin karşıtı. (İç direnç ne denli güçsüzse geçirgenlik o denli çoktur; geçirgenliğin çokluğu oranında da devre, akımı daha kolay geçirir. İç direnç ile geçirgenlik karşıt olduklarından, geçirgenlik birimi de "ohm" sözcüğünün ters yazılışı olan "mho" ile belirtilir).

geçirgenlik İng. permeability

Bir zarın, iki tarafında bulunan maddeleri bir taraftan diğer tarafa geçirebilme yeteneği, permeabilite.

geçirgenlik İng. permeability

fizik, kimya: 1. İçinden gaz, sıvı, vb. geçirebilme özelliği; geçirgen olma 2. Birim zar alanı başına geçişi ölçen katsayı.

geçirgenlik İng. transmittance

Bir ışık demeti bir çözeltiden geçerken ışığın çözeltiden geçen kısmı, transmittans.

geçirgenlik İng. permeability

(karşılık: permeabilite, (Lat. permeare = geçmek) Bir zarın, iki tarafında bulunan sıvıları bir taraftan diğer tarafa geçirebilme yeteneği,

Geçirgenlik Osm. Nufuziyet

---

geçirgenlik ile benzer kelimeler

geçirgenlik özelliği İng. transparency Işınları geçirme özelliği. Örnek; cam görünür ışığı, kaya tuzu görünür ve UV ışınımları, Beyaz florit (white fluorite) IR, GB, UV ışınlarını, parafin hertzian ışınları, ince metaller gama ışınlarını geçirir.

jel geçirgenlik kromatografisi İng. gel permeation chromatography Hidrofilik bir dolgu maddesinin kullanıldığı ve boyut ayırma işleminin yapıldığı bir kromatografi tipi.

manyetik geçirgenlik İng. permeability Bir bileşikte manyetik akı yoğunluğunun (B), dış alan kuvvetine (H) oranı (örnek; µ=B/H).

mıknatıssal geçirgenlik İng. magnetic permeability Bir mıknatıssal geçirgen cisimde oluşan mıknatıssal akı yoğunluğunun, bunu irkilten dış mıknatıssal alan yeğinliğine oranı.

seçici geçirgenlik İng. selective permeability Hücre zarının hücreye girecek bazı molekül ve iyonlar arasında bir seçim yaparak bazılarını geçirmesi, bazılarını da geçirmemesi. Selektif perméabilité. Fr. perméabilité sélective

seçimli geçirgenlik İng. differential permeability Bir akışkan karışımının birleşenlerinden bir bölüğünü sızdıran, gerisim tutan bir özdeğin seçicilik özelliği.

yarı geçirgenlik , -ği a. Yarı geçirgen olma durumu. İng. semipermeability Zarın yarı yarıya ya da kısmen geçirme özelliği. Semiperméabilite. Osm. yarı nüfuziyet (botanik)

yüzde geçirgenlik, T İng. transmittance T= %100 x I/Io bağıntısı ile gösterilen bir numunenin absorbe ettiği radyasyon şiddetinin bir ölçüsü

---