gaga

gaga

a. 1. Genellikle kuşlarda ağzın bir uzantısı durumunda olan, biçim ve büyüklüğü değişik, boynuz yapısında, katı ve çıkıntılı organ: “Kuşların boyu, ağacın boyuyla hemen hemen aynıydı; gagaları üst dallara değiyordu.” -A. Ağaoğlu. 2. argo Ağız: Gaganı kapa!

gaga Fr. Rostre
gaga Fr. Bec
gaga

1. Ağabey. 2. Küçük kardeş. 3. Erkek

gaga

Meyve ve kuru yemiş (Çocuk dilinde).

gaga

Yumurta (çocuk dilinde).

gaga

< ET kak: Kuru yemiş (Erzincan Merkez)

gaga

< ET kak: kuru yemiş (daha çok çocuk dilincedir)

gaga İng. beak

Kuşların keratinden oluşan, şekli, büyüklüğü, rengi türlere göre değişen bir ağız uzantısı.

gaga Osm. minkar

(zooloji)

gaga İng. beak

Kuşların ağızlarında sert çıkıntı yapan kısım.

gaga

Çorap şişinin ucundaki kertik. (İnönü -Eskişehir)

gaga İng. beak

Genel olarak kuşlarda ağızın bir uzantısı halinde bulunan, biçim ve büyüklüğü değişik olabilen keratin yapılar.

gâga

Karga

---

gaga ile benzer kelimeler

boyuz-gaga İng. thornbill (Prymnacantha popelairii ): Gök-kuzgunumsular (Coraciiformes) takımının kolibrigiller (Trochilidae) familyasından bir kuş türü. Sarı, yeşil, kara, mavi karışık renklidir. Güney Amerika'da yaşar.

gaga burun sf. Burnu uzun ve aşağıya doğru kıvrık olan (kimse).

gaga burunlu Fr. Leptorhinien

gaga burunluk Fr. Leptorrhinie

gaga döşemek Aç gözlü olmak, gözü doymamak.

gaga kemiği Dgr. anat. os rostrale anat. Domuza özgü, bazen sığırda da bulunabilen üçgen biçiminde küçük yüz kemiği, os rostrale.

gaga kesimi İng. debeaking Kümes hayvanlarının gagalarının uç kısmının kanibalizmin kontrol altına alınması ve yem israfının önlenmesi amacıyla kesilmesi.

kaşık gaga ördeği İng. shoveler Kuşlar (Aves) sınıfının, kazlar (Anseriformes) takımının, ördekgiller (Anatidae) familyasından, 48 cm kadar uzunlukta, siyah, beyaz ve kahverengi karışık tüylü, gagası siyah, ayakları kırmızı, Türkiye'de kışlayan, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika...

---