frenk

frenk

Büyük anahtar.

Kar. Ort. O.) Çoğu kez Rum'dur. Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Avrupalı gibi giyinir, "ç" ve "ş" leri doğru söyleyemez. Kimi doktor, kimi iş adamı, kimi kez de terzidir.

Frenk, -gi Far. freng

öz. a. 1. Anglosakson, Cermen veya Latin ırklarının birinden olan kimse: “Frenklere mahsus, şen, latifeci bir ihtiyarla genç kadına doğru ilerledi.” -P. Safa. 2. tar. Osmanlıların Avrupalılara, özellikle Fransızlara verdikleri ad.

Frenk

Rum ya da tatlısu Frengi; doktor, eczacı meyhaneci, terzi ya da tecimendir. Yabancı sözcüklerle dolu bozuk bir Türkçe konuşur

Frenk Osm. Efrenç

Osmanlıların Avrupalılara, özellikle Fransızlara verdikleri ad.

---

frenk ile benzer kelimeler

Frenk asması a. bit. b. Asmagillerden, sonbaharda yaprakları güzel bir renk alan süs sarmaşığı (Ampelopsis).

Frenk çileği a. bit. b. Kokusuz, kırmızı iri meyve veren çilek türü.

frenk elması Domates.

Frenk gömleği a. Yakası kravat takmaya uygun, çoğu uzun kollu, ceket veya yelek altına giyilen erkek gömleği: “Muşamba hâline gelmiş katı mle o cendere gibi pantolonu bir dakika daha taşımaya tahammülüm kalmamıştı.” -R. N. Güntekin.

Frenk inciri a. bit. b. 1. Kaktüsgillerden, yaprakları etli ve yayvan dikenli bir bitki, firavun inciri, Hint inciri (Opuntia ficus-indica). 2. Bu bitkinin kalın, dikenli kabuğu olan tatlı yemişi.

Frenk lahanası a. bit. b. Ceviz büyüklüğünde bir lahana türü, Brüksel lahanası (Brassica oleracea gemmifera).

Frenk maydanozu a. bit. b. Maydanozgillerden, salata ve salçalarda kullanılan bodur ve güzel kokulu bir bitki.

Frenk menekşesi a. bit. b. Turpgillerden, çiçekleri güzel kokulu bir süs bitkisi türü (Hesperis).

---