FİR ile başlayan kelimeler
FİR ile başlayan veya başında FİR olan kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
fir sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunmaktadır. fir TDK anlamını görüntüle
FİR ile başlayan kelimeler harf dağılımı
20 harfli
firma satış hasılatı, firma satış hasılası
18 harfli
firma sunum eğrisi
17 harfli
firık firıa olmak
16 harfli
firma arz eğrisi, firenk patlıcanı
14 harfli
firezine ekmek, fireyh köyneği, firenk pekmezi, firavun sıçanı, firavun inciri, firavun faresi
13 harfli
firma teorisi, firma dengesi, firma çevresi, firidin olmak, firavunlaşmak, firavun olmak
12 harfli
firma sunumu, firma kuramı, firma geliri, firma değeri, firketelemek, firit sineği, firik vermek, firik pilavı, firfil ağacı, firenk ocağı, firengilemek, firek biberi, firavunlaşma
11 harfli
first-class, firos etmek, firketeleme, firil firil, firiklenmek, firenk gülü, firengi otu, fire vermek, fire düşmek, firar etmek, fira düşmek
10 harfli
first lady, firtlenmek, firma arzı, firk etmek, firiklemeğ, firik darı, firınçilıh, firez gibi, firengimsi, firengicil, firek bağı, firavunluk, firalanmak
9 harfli
firkateyn, firesetli, firengili
8 harfli
firzekte, Firuzköy, firitmek, firildek, firgetli, firfirük, firfirim, firfirik, firfilik, firdöndü, Firdevsi
7 harfli
Firuzan, firtmak, firsant, firkete, firkate, firingi, firimek, firilti, firikli, firhale, firfiri, firengi, firekli, firehti, Firdevs, firdeci, firavun, firangi, firaktı, firaklı
6 harfli
firari, firuze, firtik, firrik, firman, firkat, firğet, firğat, firget, fireze, firenk, fireçe
5 harfli
firat, Firuz, firte, firni, firma, firki, firke, firit, firiş, firik, firih, firig, firğa, firge, firez, firek, fireg, firde, firçe, firaz, firar, ...
4 harfli
firt, fire, firç
3 harfli
fir
(f,i,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
1-kloronaftalin
İng. 1-chloronaphthalene Formülü C10H7Cl olan kristallerin kırılma indisi tayininde daldırma ortamı olarak |
Abdülferit
Köken: Ar. Cinsiyet: Erkek Tek, eşsiz olan Tanrı'nın kulu. |
abiyotik faktör
İng. abiotic factor (Yun. a: ..sız, ..siz; bios: hayat) Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etki |
abiyotrofi
İng. abiotrophy Doğuştan yapısal zayıflığa bağlı olarak herhangi bir organın normal işlevini zamansız kayb |
ablefari
İng. ablepharia, ablepharon, ablephary Göz kapağının doğuştan kısmen veya tamamen olmaması, ablefaron. |
abortif
İng. abortive 1. Yavru atmayı etkileyen, yavru atmayı uyaran bir ilaç. 2. Tam olarak gelişmemiş. 3. Bir ha |
abortif tedavi
İng. abortive treatment Peuropneumonia contagiosa equorumlu atların hemen neosalvarsan enjeksiyonu |
abrahisefali
Lat. abrachicephalia Baş ve kolların doğuştan bulunmaması. |
absorbtif
İng. absorptive Emilim yeteneği. |
absorbtif hücre
İng. absorptive cell Apikal sitoplazmik yapılar aracılığıyla lümenden maddelerin emiliminde etkili olan hü |