fakir

fakir Ar. fa®³r

sf. 1. Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı: “En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir.” -F. R. Atay. 2. Olması gerekenden az: “Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem.” -M. Yesari. 3. a. Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş. 4. mec. Zavallı, kimsesiz: “Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler.” -H. Taner. 5. a. mec. ve esk. Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san: “Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım.” -Şemsettin Sami.

< Ar. fakîr) fakir

fakir

Yoksul, fakir. bk. fakkir // fakir fukara: fakir olanlar, geçimi sıkıntı içindeki kesim

Fakir Köken: Ar.

Cinsiyet: Erkek 1. Yoksul. 2. Zavallı, garip. 3. Derviş.

---

fakir ile benzer kelimeler

fakir cevher a. mdn. İçindeki madenin oranı düşük olan maden cevheri.

fakir düşmek yoksullaşmak.

fakir fukara ç. a. Yoksullar, geçimini sağlamakta güçlük çekenler: “Bu hindileri yiyen oradaki da müsteşar beye amma da dua etmiştir.” -B. Felek.

Fakir Fukara Fonu bk. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu

fakir mal bk. düşük mal

fakir malı bk. düşük mal

fakir tavuğu tek tek yumurtlar “destekçisi olmayan, dayanağı olmayan kimsenin işleri yavaş yürür” anlamında kullanılan bir söz.

zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır “zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay işi bile başaramaz” anlamında kullanılan bir söz.

---