etmek
(nsz) 1. Bir işi yapmak: Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. -H. Taner. 2. İyi, kötü zarflarıyla birlikte davranmak: İyi ettiniz de geldiniz. 3. (-i) Bulmak, erişmek: Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. -R. H. Karay. 4. (-i, -den) Birini bir şeyden yoksun bırakmak. 5. Eşit değer kazanmak: İki iki daha dört eder. 6. Herhangi bir değerde olmak: Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu. -Ö. Seyfettin. 7. Kötülükte bulunmak: Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin? -S. F. Abasıyanık. 8. (-e) Küçük veya büyük abdestini yapmak: Çocuk altına etti.
etmek
Ekmek.
etmek
< ET etmek: etmek; yapmak; hazırlamak; kirletmek. || etdise: ettiyse || essin: etsin || av-guş etmek: avlanmak; ava çıkmak || cephana etmek: cephane hazırlamak || çorba etmek: çorba yapmak/hazırlamak || elde etmek: ele geçirmek || gazyaği etmek: gazyağı hazırlamak || göynüni etmek: kandırmsk; razı etmek || içine etmek: bozmak; berbat etmek || sığır etmek: sığır beslemek || vadini etmek: sözünü yerine getirmek || yurd edip yuva edememek: servet sahibi olup çoluk çocuk sahibi olamamış olmak || ne ederse essin: ne yaparsa yapsın || +dan etmek:.. -dan mahrum bırakmak
etmek
Demek, söylemek, ayıtmak
etmek
1. İşlem yapmak, muamele etmek, 2. ...yerine kullanmak, ...olarak kullanmak // ahd etmek: 1. yemin etmek; 2. sözleşmek, anlaşmak; 3. nikâhlamak // alt etmek: mağlup etmek, yenmek // azad etmek: serbest bırakmak, salıvermek // Davam etmek: devam etmek // davet etmek: davet etmek // defn etmek: defnetmek // emanet etmek: emanet etmek // Emr etmek: emretmek // fayda etmek: çare olmak // harp etmek: savaşmak // hekiya etmek: anlatmak, hikâye etmek // içar etmek: içeri koymak, doldurmak // idare etmek: geçinmek // iftira etmek: iftira etmek // ilan etmek
etmek
Ekmek. bk. ekmek
etmek (I)
Ekmek.
etmek (II)
bk. ayıtmak.
etmek ile benzer kelimeler
danışık etmek, (danış etmek, tanışık etmek, tanışık eylemek, tanışık kılmak)İstişare etmek |
alı satı etmek, (alım satım etmek, alı satı eylemek, alı satı eyleşmek)Alışveriş yapmak. |
bir yana etmek, (bir yan etmek )Bertaraf etmek, ortadan kaldırmak. |
dudaş etmek, (tutaş eylemek, tutaş etmek)Musadif kılmak, karşılaştırmak |
dulup etmek, (tulup etmek)Çile haline getirmek, kelep yapmak |
dünyayı zindan (veya zehir) etmek (veya dünyayı başına dar etmek)bir kimseyi çok sıkıntılı bir duruma sokmak: En güzel zamanında hiç olmayacak bir şey çıkarır, dünyayı kendine zehir edersin. -R. N. Güntekin. |
düş eylemek, (tüş eylemek, tuş etmek, düş etmek, tuş eylemek, tuş kılmak)1. Rast getirmek, karşı karşıya getirmek, nail etmek. 2. Müptelâ kılmak, giriftar etmek, uğratmak. 3. Havale etmek |
hesap etmek, kitap etmekbütün ayrıntılarıyla düşünmek. |
"etmek" karakter analizi
- etmek, 5 karakter ile yazılır.
- e harfi ile başlar, k harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
- etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte' diziliminde gösterilir.
(e,k,m,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
tınmaz melaikea. Kendi hâlinde, sessiz kimse. |
termit kaynağıİng. thermite weldTermit kaynağı yapma işlemi sonucu oluşmuş kaynak. |
şeritlemek(-i) Şerit geçirmek, şeritle süslemek. |
otektomiİng. autectomieKulak kepçesinin kesilmesi. |
zindeleştirmek(-i) Zindeleşme işini yaptırmak. |
etmek - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
e | 1 |
t | 1 |
m | 2 |
e | 1 |
k | 1 |
Toplam puan değeri | 6 |