eğim

eğim

a. 1. Eğilmiş olma durumu. 2. Bir yüzeyin yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik, meyil: Yamacın eğimi.

eğim

Bir insanda doğuştan gelen özellik ya da yetişme gücü, istidat, anıklık.

eğim İng. slope

Matematiksel bir eğrinin, belirli bir noktasındaki türevinin değeri.

eğim İng. inclination

1. Bir düzlemin yatayla yaptığı açısının teğetliği (tanjanlı). 2. Bir eğrinin türevinim belirli bir noktada aldığı değer.

eğim İng. ramp

Dekorda kullanılan eğim.

eğim İng. slope

Matematiksel bir eğrinin belirli bir noktasındaki birinci türevinin değeri.

eğim İng. slope, of a calibration line

[ eğim, m (bir kalibrasyon doğrusunun) ] Düz bir çizginin düşey ve yatay eksenlerdeki değerleri arasındaki oran.

eğim İng. slope, gradient

Bir doğrunun X-ekseniyle yaptığı artı yönlü açının teğetliği.

eğim İng. slope
eğim İng. slope
eğim İng. Gradient

Düşey uzaklığın, yatay uzaklığa oranı.

eğim Osm. meyil

(coğrafya, matematik)

eğim İng. inclination, slope; fall, comber

1. genel uygulayım: a. Bir yüzeyin düşeye yakın bir konumda olması, eğiklik. b. Bu özelliği gösteren yüzey. 2. bayındırlık, coğrafya: a. Bir yolun yatay düzlemle yaptığı eğilim açısının tanjantı. b. Akaklar ve akarsularda iki noktanın yüzey ayrımının bu noktalar arasındaki eksene göre niceliği. 3. elektrik: Bir yükselticinin girişine uygulanan gerilim değişmesinin çıkıştaki akım yeğinliğine yaptığı etkiyi gösteren nicelik. 4. fizik: Yerin mıknatıssal alanında bulunan bağımsız mıknatıslı bir iğnenin doğrultusuyla yatay düzlem arasındaki açı. 5. gökbilim, matematik: Bir doğrunun bir düzleme ya da başka bir doğruya göre eğik olması durumu.

eğim İng. dip

Eğik bir katmanın yatay bir düzlemle yaptığı açının ölçüsü.

---

eğim ile benzer kelimeler

dingil başı eğim açısı İng. kingpin inclination angle Önden bakıldığında, ön tekerlek yönlenme ekseni ile düşey doğrultu arasında görülen açı.

doğal eğim İng. natural slope

eğim düzenleyici Alm. Gefällawassewaage Yatay borulara düzgün bir eğim verilmesini sağlayan bir çeşit su düzeci.

eğim kesikliği İng. breaks in slop Buzul ve akarsu yatakları boyunca görülen, alışılagelene uygun olmayan keskin diklik.

eğim ölçeği Osm. mıkyâs-ı meyil (matematik)

eş-eğim doğrusu İng. isocline Farklı eş-ürün eğrileri üzerinde faktörler arasındaki marjinal teknik ikame oranının veya eğimin sabit kaldığı noktaların geometrik yeri, diğer bir deyişle genişleme yolu eğrisinin doğru biçiminde olduğu durum.

gerçek yatım (eğim) İng. true dip Doğrultuya dikey olan eğim.

mıknatıssal eğim İng. magnetic dip Yeryüzünde bir noktada, yerin mımmatıssal alanıyla, yatayın yaptığı açı,

---