doyma

doyma

a. 1. Doymak işi. 2. fiz. Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması: Tungstenli iyi bir çelik 15000 gauss miktarında manyetizma ile doyma durumuna gelir. 3. fiz. Bir gazın, belli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması. 4. kim. Bir sıvının içinde belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba.

doyma İng. saturation
doyma İng. saturation

1. Bir çözücü içinde bir özdeğin bütünüyle ya da en çok oranda çözünmesi. 2. Bir molekülde kimyasal bağ yapabilecek tüm elektronların bağlı bulunmaları. 3. Bir asit ya da bazın tümüyle yansızlaştırılması.

doyma İng. saturation

1.Çözünenin doygun çözelti oluşturması hali. 2.Bir molekülde kimyasal bağ yapılabilecek bütün elektronların tekli bağ oluşturması hali.

doyma İng. saturation

Bir çözeltinin, belirli koşullar altında, daha çok çözünen çözememesi durumu.

doyma Osm. işba

(fizik)

doyma İng. satiation

Özellikle beslenme gibi bir istek ya da gereksinmenin giderilmesi durumu.

doyma İng. saturation

Sinema/TV. Bir renkser rengin, en yakın renksemez renkten uzaklığını, başka bir deyişle, griden ayrımını belirten özellik; bir rengin anlık derecesi.

doyma İng. saturation

Doygunluk.

doyma İng. saturation

fizik: 1. Belli sıcaklıktaki bir gazın, bu sıcaklığa özgü en yüksek basınç altında bulunduğu durum. 2. Bir sıvının içinde en geniş ölçüde eriyebilmiş olma. 3. Yeğinliği gittikçe artırılan bir mıknatıs alanı içinde, varılan en yeterli mıknatıslanma.

doyma İng. satiation, satiety

Hayvanların yem tüketiminden sonra yeme isteğinin sona ermesi olayı.

---

doyma ile benzer kelimeler

aşırı doyma a. fiz. Belli sıcaklıktaki bir sıvı içinde, eriyebildiği kadar eriyen bir maddenin, sıcaklığın düşmesine karşın bir sınıra kadar erimiş olarak kalması durumu. İng. over saturation Bir sıcaklıkta çözünebileceğinden çok d...

doyma akımı İng. saturation current Bir aygıttaki yeni bir gerilim artışının akımı yükseltmediği andaki akım değeri.

doyma basıncı İng. Saturation pressure

doyma durumu bk. doyum noktası

doyma gerilimi İng. saturation voltage Doyma akımı üretmek için uygulanan en düşük gerilim değeri.

doyma noktası a. Doyuma ulaşma sınırı: “Korkunun bile bir son merhalesi, vardır.” -E. Şafak. bk. doyum noktası İng. saturation point Bir çözeltideki çözünenlerin doygunluk derişimine ulaştıkları ...

enayiliğine doyma! iyi niyetle yaptığı bir davranış sonunda zarar gören kimseye söylenen bir söz.

---