dizi

dizi

a. 1. Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra: İki dizi inci. 2. Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri: “İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön söz.” -A. Ş. Hisar. 3. Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra: Bir dizi olay. Olaylar dizisi. 4. db. Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma. 5. ask. Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler. 6. mat. Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı. 7. müz. Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü. 8. sin. ve TV Dizi film.


dizi Fr. Rangée
dizi Fr. Série
dizi

Kadınların boyunlarına taktıkları altın kordon.


dizi

Meşinden yapılmış fişeklik.


dizi

Toprakta sapanla açılan ark.


dizi

İncir.


dizi

Sıra


dizi İng. array

Veri öğelerinin bir anahtar ya da dizin aracılığıyla gösterilebilecek herhangi bir biçimde düzenlenişi, bk. çizelge.


dizi İng. array
dizi

bk. sıra


dizi İng. row

Oturma yeri dizisi.


dizi İng. series

Genel olarak aynı kişi ya da kuruluşça yayımlanan, ortak bir konuyu değişik açılardan ya da değişik bölümleriyle inceleyen yapıtların oluşturduğu bütün.


dizi İng. sequence, progression

Öğeleri sayılabilir bir kümeyle damgalanmış olan küme.


dizi İng. sequence
dizi İng. sequence

Bir sıral sayıdan herhangi bir kümeye kurulan izerge.


dizi Osm. silsile-i alelvilâ

(matematik)


dizi, seri Osm. sınıf

(kimya)


dizi İng. 1. series, 2-3. serial

Sinema/TV. 1. Konu, tutum, deyiş yönünden birbirine bağlı olan; aynı oyuncular, aynı çevirim takımıyla gerçekleştirilen filmler. TV. 2. Birbirinin devamı olan, aynı takım ve genellikle aynı oyuncular tarafından gerçekleştirilen televizyon izlenceleri. 3. Konusu kendi içinde bir izlence dolduracak biçimde parçalara ayrılmış, her biri öbürünün devamı olarak belirli aralıklarla yayınlanan televizyon izlencesi.


dizi İng. series

Gözlemleri bir sıra düzeni içinde sunan sıklık dağılımı.


dizi İng. series

Yerbilimin zaman birimlerine ilişkin bir dönem süresince oluşmuş katmanlar.


dizi ile benzer kelimeler

dizi dizi

sf. 1. Peş peşe dizilmiş. 2. zf. Dizilerek, dizim dizim, diziler durumunda.

A türü dizi

İng. type A series

bk. Gram-Charliar dizisi (A türü.)

A-limitlenen dizi

İng. A-limitable sequence

Abel-Poisson yöntemi ile sonlu limiti elde edilen dizi.

alt dizi

İng. subsequence

(…)

alt özeksel dizi

İng. lower central series

G öbeği verildiğinde tümevarım yoluyla (…) olarak tanımlanan (G) altöbeklerinden oluşan ve kapsamaya göre azalarak giden (…)dizisi.

altdüzgen dizi

İng. subnormal series

Bir G öbeği verildiğinde (…)için (…)in bir düzgen altöbeği olmak üzere G nin (…) koşulunu gerçekleyen altöbeklerinden oluşan (…)sonlu dizisi. (…)

alterne dizi

bk. dönüşümlü dizi.

ana dizi

İng. standard rating

Genellikle kullanılan lambaların gerilim ve güçleriyle ilgili dizi.


"dizi" karakter analizi

  • dizi, 4 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'i', 'z', 'i', şeklindedir.
  • dizi kelimesinin tersten yazılışı ' izid' diziliminde gösterilir.

(d,i,z) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

domuz gribi
İng. swine influenza

Ortomiksovirüslerin neden olduğu, insanlara da bulaşabilen, trakeobronşit ve alveoler

zindelik
, -ği

a. Dinçlilik, canlılık, sağlamlık.

zindeleştirmek

(-i) Zindeleşme işini yaptırmak.

zerdali
Far. zerd + ¥l°

a. (zerda:li) bit. b. 1. Kayısı ağacının Akdeniz ülkelerinde yetiştirilen

yüzgeç kaidesi
İng. fin base

Bir yüzgecin vücuttan çıktığı bölgesi.

dizi - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
i1
z4
i1
Toplam puan değeri9