deyiş

deyiş

a. 1. Deme, söyleme işi: “Peki deyişleri de akılları yattığı için değil, korkuları ağır bastığı için oldu.” -T. Buğra. 2. Söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslup. 3. Bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, ifade. 4. ed. Halk şiiri, halk türküsü: “Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız.” -N. Ataç. 5. müz. Semahla birlikte yalnızca bağlama eşliğinde ağır tempoda söylenen bir tür beste.


deyiş

1. Mâni, destan, ağıt, şiir, mısra, şarkı, türkü, gazel. 2. Beste, makam: Her âşığın kendine göre bir deyişi vardır. 3. Halk şairlerinin karşılıklı mâni, türkü söylemeleri. 4. Söz, kelime: Dersimin bir deyişini bile öğrenemedim.


deyiş

Değiş tokuş.


deyiş İng. style

Sinema/TV. Bir sinemacının, televizyoncunun kendine özgü anlatım yollarının, kişisel tutum, görüş ve duyuşunun oluşturduğu özellik.


deyiş

bk. şiir.


deyiş İng. expression

Bir anlam taşıyan sözlü ya da yazılı bildirim.


deyiş Fr. poésie

Deyiş, türkü söyleme, koşuk söyleme; çoğunlukla, halk türküsü, halk koşuğu; Alevî -Bektaşîlerce yüksek anlamlı koşuk. Eskiden de kullanılmıştır: Hem men çağır içermin hem men teyiş bilürmen (Mevlâna Celâlüddin-i Rumî)


deyiş

Söz


deyiş ile benzer kelimeler

deyiş oyunu

Fr. jeu partie

Orta Çağ Fransa'sında iki kişi arasında koşuklu sözlerle çene yarıştırmaya dayalı oyun.


Fr. Jeu parti

Orta çağda Fransa'da rağbet gören ve iki truver arasındaki nazımlı tartışma temeline dayan...

deyiş tanımazlığı

Fr. Logagnosie

deyiş tohuş

Değiş tokuş, mübadele, alışveriş

deyiş unutkanlığı

Fr. Léthologique

ön deyiş

a. Bir eserde asıl konu olarak ele alınan olaylardan önce, geçmiş birtakım başka olguları anlatan ilk bölüm, prolog.

son deyiş

a. ed. Son söz.


"deyiş" karakter analizi

  • deyiş, 5 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, ş harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'e', 'y', 'i', 'ş', şeklindedir.
  • deyiş kelimesinin tersten yazılışı ' şiyed' diziliminde gösterilir.

(d,e,i,y,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tiyelli digiş
Fr. S. en surjet
yan değiştirme

Döven sürülürken iç yandaki hayvanı dışa alma.

şıp diye

1) “şıp” sesi çıkararak; 2) ansızın; 3) hemen: “Öyle bir suratla karşılayacak ki seninki hiç istenmediğini anlayıp defolaca

işdemeyh

Çalışmak.

eşit doz yüzeyi
İng. isodose surface

Soğrulmuş dozun, her noktasına eşit olarak dağıldığı yüzey.

deyiş - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
e1
y3
i1
ş4
Toplam puan değeri12