dengesizlik

dengesizlik, -ği

a. 1. Bir şeyde denge bulunmaması durumu: “Cinayetlerin ve intiharların sebebi kudret ve imkân arasındaki dengesizliktir.” -R. H. Karay. 2. mec. Bir kimsenin tutum ve davranışlarında beklenmedik değişmeler olması, istikrarsızlık: “Toplumdaki bu sıkıntılı dengesizliği örtecek kelimeler arıyoruz.” -Ç. Altan.

dengesizlik İng. unbalancedness
dengesizlik İng. disequilibrium

Birbirine ters yönlü güçlerin eşitlenmediği, dolayısıyla değişme eğiliminin ortaya çıktığı durum.

dengesizlik İng. instability

Mekanik olarak ya da ısıl işlemler sonucu, bir yapının içinde beliren gerilim eşitsizliği durumu.

dengesizlik İng. instability

Duygu ve coşkularla amaç ve davranışlarda sık sık beklenmedik değişmeler olması durumu.

---

dengesizlik ile benzer kelimeler

anlıksal dengesizlik İng. intellectual imbalance Türlü anlıksal yetenekler arasında büyük ve önemli ayrılıkların bulunması durumu.

Coğrafi Dengesizlik İng.geographical imbalance Fr.Déséequilibre géographique

dengesizlik modeli İng. disequilibrium model

dengesizlik yaratan işlemler bk. çizgi üstü işlemler

temel dengesizlik İng. fundamental disequilibrium Uluslararası Para Fonuna göre bir ekonomide geçici olmayan, uzun süreli toplam istem toplam sunum ve bütçe dengesizliği nedeniyle ortaya çıkan ödemeler dengesi açığı.

toplumsal dengesizlik İng. social disequllibrium Bir toplumun ya da toplumsal kümenin temel öğelerinin karşılıklı uyumlarını yitirmeleri sonucu ortaya çıkan ve toplumsal çözülmeye götürebilecek olan durum.

yörüme ve dinelmede aralı dengesizlik Fr. Ananabasie, Ananastasie

yancıl dengesizlik Fr. Latéropulsion

---