denge duru denklemi

denge duru denklemi İng. (equilibrium) equation of state

Isıldevingen dengedeki bir özdeğin basıncı, moloylumu, sıcaklığı arasındaki bağıntıyı veren denklem.

denge duru denklemi ile benzer kelimeler

İng. equation of state

Bir özdeğin ısıldevingen durularını sıcaklık, basınç ve bileşim gibi değişkenlere bağlı olarak veren denklem.

Osm. muvazenet maktaı

(coğrafya)

denge eğrisi İng. equilibrium curve

Anestezik gazın arteryel kandaki kısmi basıncının alveoler havadaki kısmi basıncının yüzdesi olarak ifade edilen değerinin, anestezi sıras...

İng. balance beam

1.20 m. yükseklikte, piramit biçiminde, iki ayak üzerinde duran 5 m. uzunluğunda 10 cm. yürüme yüzeyi olan düzgün kalastan yapılmış denge aracı.

Fr. statocyste

(zooloji)

İng. metastable state

Isıldevingen dengede olmayıp, kısa süre yaşayabilen duru.

sf. Saf, tertemiz: Sevmeye başladım; artık saf, bir sevgi -E. Işınsu.

Temiz, tertemiz, saf, iyi.

1. bk. arı (I). 2. Basbayağı, tıpatıp, her haliyle: Bu çocuk babasına benzer.

Tertemiz.

İng. degenerate state

Nicem düzeneğinde, erkeleri eş olan ayrı nicem durularının her biri.

'd', 'e', 'n', 'g', 'e', ' ', 'd', 'u', 'r', 'u', ' ', 'd', 'e', 'n', 'k', 'l', 'e', 'm', 'i', şeklindedir.
denge duru denklemi kelimesinin tersten yazılışı ' imelkned urud egned' diziliminde gösterilir.

kullanma gideri İng. occupancy expense Taşınır ya da durağan bir malın kullanılmasından doğan gider.
korunumlu dizge İng. conservative system Bir işlemler çevrimi sonunda, başlangıç ve son durum özdeş olunca, bu süreçler bo
durgunluk ödemi İng. stagnant oedema Kan akışının azalması veya yavaşlamasından ileri gelen, yerel veya genel olabilen öde