deliye dönmek

deliye dönmek

1) çok sevinmek: “Haber aldığı gün âdeta deliye dönmüş.” -H. F. Ozansoy. 2) çok üzülmek: “En bildiği derste bile kopya çeker, çekmezse hasta olur, deliye döner.” -H. Taner. 3) çok kızmak: “Patronun deliye döndüğünden habersizce geldi, elindeki şemsiyeye yapıştı.” -R. Ilgaz.

---

deliye dönmek ile benzer kelimeler

öfkeden deliye dönmek fazla sinirlenmek: “Torununu gizlice tavan arasında saklamakta olduğunu öğrendiğinde öfkeden deliye dönmüştü.” -A. Kulin.

göñül dönmek, (göñlü dönmek, göñül bulanmak) Mide bulanmak, kusmak.

ters izine dönmek, (ters üzine dönmek) Ters yüzüne dönmek, gerisingeri dönmek.

adı deliye çıkmak deli olmadığı hâlde deli olarak tanınmak: “Böyle bir şey yazmaya kalkarsam adım deliye çıkacak.” -R. N. Güntekin.

aş deliye galmak Akıllı geçinenler çabucak doyup sofradan çekildikten sonra, yemeğin gerisi ve iyisi, daha önce abdalca davranıp ağır ağır yiyen kişiye kalmak: Buyur koca abdal, aş deliye galdı.

deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış “aklı kıt olan kimse, bir kez hoşuna gitmiş olan şeye benzettiği nesneyi, gerçekten ona benzemese de elde etmeye çalışır” anlamında kullanılan bir söz.

deliye her gün bayram alay her fırsattan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve her şeyi eğlenceli yönden alanlara söylenen bir söz.

deliye taş atma, başını yarar “davranışlarında çılgınlık bulunan kimseye dokunma yoksa sana öyle çılgınca saldırır ki yaptığına pişman olursun” anlamında kullanılan bir söz.

---