değerlemede ortalama eder

değerlemede ortalama eder İng. average price

Değerlendirilecek varlıkların belirli bir dönemdeki en düşük ve en yüksek ederlerinin ortalaması üzerinden değerlemenin yapılması.


değerlemede ortalama eder ile benzer kelimeler

değerlemede yazılı eder

İng. registered value in valuation

Ekonomik bir malın sayışmanlık yazılımlarında gösterilen sayışım değeri.

ortalama birim eder

İng. average rate of exchange

Var olan çeşitli ederlerin ortalaması olarak beliren eder.

ortalama eder

İng. average price, middle price

Bir birine yakın özellikte bulunan aynı tür mallar için saptanan .

değerlemede borsa ederi

İng. exchange price in valuation

Borsalarda yazılı olan ekonomik değerlerin, değerlemeden önce son işlem günündeki ortalama ederi.

değerlemede değer biçme yöntemi

İng. appraised value method

İşletmede bulunan varlıkların değerlemeyi yapanlarca saptanacak değer biçme temeline göre uygulanması yöntemi.

değerlemede eşdeğer

İng. equivalence in valuation

Gerçek ederi olmayan, ya da bilinmeyen, doğru olarak saptanamayan bir malın, değerleme gününde satılmasında eş ve benzerine göre alabileceği eder.

değerlemede kullanma değeri

İng. useful value in valuation

Ekonomik bir malın değerleme gününde iyesi için gösterdiği gerçek eder.

değerlemede saymaca değer

İng. nominal value in valuation

Her çeşit belgitlerle pay belgitleri üzerindeki yazılı değer.


"değerlemede ortalama eder" karakter analizi

  • değerlemede ortalama eder, 25 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, r harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'e', 'ğ', 'e', 'r', 'l', 'e', 'm', 'e', 'd', 'e', ' ', 'o', 'r', 't', 'a', 'l', 'a', 'm', 'a', ' ', 'e', 'd', 'e', 'r', şeklindedir.
  • değerlemede ortalama eder kelimesinin tersten yazılışı ' rede amalatro edemelreğed' diziliminde gösterilir.

(a,d,e,l,m,o,r,t,ğ) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

toplumsal değer

a. top. b. Toplumun her katmanı tarafından benimsenen ve savunulan değer.


İng.
ortalama değer
İng. mean value
İng. mean value

(...)

doğurtabilmek

(-i) Doğurtma imkânı veya olasılığı bulunmak.

doğurtabilme

a. Doğurtabilmek işi.

doğrusal yöntem
İng. linear method