dedektör

dedektör Fr. détecteur

a. Gaz, mayın, radyoaktif mineral, manyetik dalga vb.ni bulmaya, tanımaya yarayan cihaz, algılayıcı.


dedektör İng. detector

1. Gaz kromatografisi kolonundan çıkan maddeler içinde organik maddelerin varlığını algılayan cihaz. 2. Verilen örnekte radyasyon varlığını algılayan cihaz.


dedektör İng. detector

İncelenen sistemin bazı özelliklerine cevap veren ve cevabı ölçülebilen bir sinyale dönüştüren düzenek.


dedektör Lat. ferroskop

Özellikle ineklerde börkenekte yabancı cisim aramalarında kullanılan madenî cisim arama cihazı, ferreskop. Optik, akustik veya hem optik hem akustik özellikte olanları mevcuttur.


dedektör ile benzer kelimeler

alev fotometrik dedektör

İng. flame photometric detector

Kükürt ve fosfor içeren bileşiklerin pirolizi sonucu oluşan soğuruma dayanan GLC dedektörü.

diod seri dedektör

İng. diode array detector

Üzerinde sayısız fotodiodlar bulunan bir silikon çip.

termiyonik dedektör (TID)

İng. thermionic detector (TID)

Alev iyonlaşma dedektörüne benzer; GLC ‘de de kullanılan, azot ve fosfor içeren analitler için özellikle duyarlı bir dedektör türü.

ultraviyole/görünür bölge dedektör

İng. ultraviolet/visible detector

Bir kromatografi kolonundan ayrılarak çıkan türlerin belirlenmesi için UV/görünür bir ışın kaynağından çıkan ışının kullanılması.


"dedektör" karakter analizi

  • dedektör, 8 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, r harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'e', 'd', 'e', 'k', 't', 'ö', 'r', şeklindedir.
  • dedektör kelimesinin tersten yazılışı ' rötkeded' diziliminde gösterilir.

(d,e,k,r,t,ö) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

Yuntdağıköseler

Manisa ili, Osmancalı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

yerden götürmek

Yükseltmek, zilletten, perişanlıktan kurtarmak.

vakit öldürmek

zamanı yararsız, gereksiz işlerle veya iş yapmadan geçirmek: “Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç i

üretken dönem
İng. phallic stage

(Freud) Yaklaşık olarak 3-7 yaşlar arasında çocukluk cinselliğinin kamışa ya da kızlard

turşuya dönmek

çok yorulmak, bitkinleşmek: “Zaten yerinden kımıldanacak hâli kalmamıştı, turşuya dönmüştü ve lakin kabadayılığı da elden bı

dedektör - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
e1
d3
e1
k1
t1
ö7
r1
Toplam puan değeri18