damla taşı

damla taşı

a. mim. Yapılarda süs ögesi olarak kullanılan damla biçiminde taş.


damla taşı İng. stalactite

Çatlaklardan mağaraların tavanlarına ulaşan yeraltı sularının, kalsiyum karbon tuzunun çökeltilmesiyle oluşturdukları yukardan aşağıya doğru sarkan' damlataşları, (bk. dikit, sarkıt).


damla taşı ile benzer kelimeler

damla damla

zf. 1. Damlalar biçiminde: “Koşan elbet varır, düşen kalkar / Kara taştan su akar” -T. Fikret. 2. Azar azar.

yuğu taşı, (yuğu, yuvu taşı, yuvalak II), yuvalak taşı, yuvak)

Toprağı sıkıştırıp pekiştirmekte kullanılan taş, silindir.

asılı cıva damla elektrodu, (ACDE)

İng. hanging mercury drop electrode, (HMDE)

Eser miktarda katyonları biriktirmek için bir katot gibi çalışan damla anot yapılarak akımın hemen sonra ölçülmesiyle analizin tamamlandığı bir mikro elektrot.

bardağı taşıran damla

sabır tüketen aşırı davranış veya durum: “Son tartışmamızın olduğu belli oluyordu.” -E. Bener.

bir damla

sf. 1. Çok az: “En korktuğum, en çekindiğim adamlar, gözlerinde bile çocukluk ışığı kalmamış olanlardır.” -N. Hikmet. 2. Çok küçük (çocuk).

(birine) damla inmek

felç olmak.

cıva damla elektrotu

İng. dropping mercury electrode

Kılcal bir cam boru ucunda, arka arkaya damlatılan cıvanın oluşturduğu elektrot.

damla

a. 1. Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı: “Elime bir yağmur düştü.” -H. E. Adıvar. 2. Damlalıkla kullanılan ilaç: Burun sı. Göz sı. 3. hlk. Kalbe inen inme, felç: Damladan ölmüş. 4. mec. Çok az miktar: “Keyfin sı karıştığı ...


"damla taşı" karakter analizi

  • damla taşı, 10 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'a', 'm', 'l', 'a', ' ', 't', 'a', 'ş', 'ı', şeklindedir.
  • damla taşı kelimesinin tersten yazılışı ' ışat almad' diziliminde gösterilir.

(a,d,l,m,t,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

indirimli satış

a. ekon. Sanayi odalarının onayıyla belirli bir süre için yapılan değer düşürümlü satış.

düşmanlaştırma

a. Düşmanlaştırmak işi.

dışlama kısıtı
İng. exclusion restriction
yoldaşlık etmek

bir yolcuya katılmak, birlikte gitmek: “Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastl

yaşıtlık düşmek

Yaşıtlık hastalığına tutulmak: Çocuğa yaşıtlık düşmüş; dolandırdık iyileşti.

damla taşı - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
a1
m2
l1
a1
t1
a1
ş4
ı2
Toplam puan değeri16