çizi

çizi

a. 1. Çizgi. 2. Saban demirinin toprakta bıraktığı iz. 3. mec. Tutum, davranış.

çizi Fr. Ligne
çizi

1. Tohum ekmek için pullukla açılan yer, karık. 2. Sınır belirtmek için iki tarla arasına çekilen çizgi 3. Tarlada su yolu.

çizi

Bir çeşit aşık oyunu.

çizi

Bahçede sebze dikilen küçük bölümler.

çizi

Yol, düstur, erkân

çizi İng. graphic, graphie symbol

Elyazısı, çizim ya da basım gibi bir süreçle elde edilen bir simge.

çizi

bk. karık.

çizi İng. caption, graphic

TV. Televizyon için hazırlanan, elle çizilmiş yazı ve resim gereci.

çizi Dgr. pflugfurche

bk. saban çizisi.

çizi

Tahtaya çizgi çizmekte kullanılan araç. (Güzel *Güdül -Ankara)

çizi, (cizi)

Çizgi

çizi ile benzer kelimeler

İng. caption stand, easel

TV. Çizi gerecini, alıcının düzeyinde tutan destek.

İng. caption roller

TV. Döner yazı biçiminde hazırlanmış çizi gerecini devindiren alıcı-verici makaralı aygıt.

İng. graphie design, graphies

TV. Bir televizyon izlencesi için elle çizilen bütün yazı, resim, bezeme, süsleme, çizelge, çizem, harita, vb. gereç.

İng. caption card

TV. Çizide kullanılan karton; ölçün boyutu 10x12 inçtir (30,48x25,40 cm).

zihin çöküşü İng. mental deterioration Yaşlılıkta ya da erken bunamada zihnin görevini yavaş yavaş yerine getirememesi
zaman çekerliği bk. Çekerlik.
yüzgeç kaidesi İng. fin base Bir yüzgecin vücuttan çıktığı bölgesi.
yetersizçi Fr. İnsufficientiste
tutum çizelgesi İng. attitude scale Tutumları ölçme amacıyla geliştirilmiş bir tür ölçü aracı.