çizgi

çizgi

a. 1. Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril: “Bu kâğıda üç çizgi çekti.” -Ö. Seyfettin. 2. Yüz ve vücut hatlarının her biri: “Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu.” -O. Rifat. 3. mat. Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim: Çizginin yalnız uzunluk boyutu vardır. 4. mec. Temel: “Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım.” -A. İlhan. 5. mec. Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır: “Bu topluluklar arasında amatör ve profesyonel çizgisini de tam olarak çizebilmek kolay değildir.” -M. And.

çizgi Fr. Raie
çizgi Fr. Ligne
çizgi Fr. Trait
çizgi

Çizgi.

çizgi

1. Biçilen ekinlerin başaklarını toplamağa yarıyan tırmığa benzer bir çeşit aygıt. 2. Haşhaş sütünü çıkarmak için kullanılan aygıt.

çizgi

Köylü kadınlarının renkli yün ipliklerden örerek bellerine kuşanıp uçlarını iki yandan sarkıttıkları kuşak.

çizgi

Bez ve halı tezgahlarına uzunlamasına gerilen sıra sıra boy iplikleri, çözgü.

çizgi İng. line

Oyun alanını sınırlamak, belirli ölçü ve bölgeleri göstermek amacıyla yapılan ayırıcı doğru. (Genellikle kireçli su ile çizilir.)

çizgi İng. line

İki uzak nokta arasında veri iletişim ortamı sağlayan herhangi bir bağlantı.

çizgi İng. line
çizgi İng. floor patterns

Erkek dansçının yer değiştirmesine yarayan çizgi.

çizgi Alm. Linie, Strich

(Resim) Kurşunkalem, mürekkep ya da boya ile çizilmiş iz. a. bk. çizim.

çizgi İng. Une

1. bk. doğru. 2. öklit n-uzayında, her bir konacı t gibi bir değiştirgenin birer doğrusal işlevi olan noktaların kümesi.

çizgi Osm. hat

(biyoloji, matematik)

çizgi

bk. olukçuk.

çizgi İng. line

Oyun alanının sınırlarını belirten boyalı şerit.

çizgi İng. line

Oyun alanını bölen, sınırlayan ve belirleyen boyadan şeritlere verilen ad.

çizgi İng. line

Oyun alanını bölen, sınırlayan, belirleyen boyadan şerit.

çizgi

Matbaacılıkta çizgi çizilmesini sağlayan sarı demir. (*Aksaray -Niğde.)

Çizgi

6. “Çizgi” , yalnız bir boyutlu uzamdır.

---

çizgi ile benzer kelimeler

ak çizgi İng. linea alba anat. 1. Göğüs kemiğinden edep bölgesine kadar uzanan beyaz çizgi. 2. Atgillerin tırnağında, margo parietalis ile margo solearis arasındaki açık renkli kısım, linea alba.

ak çizgi dikişi İng. linea alba suture Küçük hayvanlarda ak çizgiye uygulanan dikiş yöntemi, linea alba dikişi.

ak çizgi hastalığı İng. white line disease, linea alba disease Ak çizgi düzeyinde paries ungulae ile solea ungulae’nin birbirinden ayrılması, linea alba hastalığı.

alt çizgi İng. underline İng. underscore

ana çizgi a. mat. Belli bir kurala göre yürütülerek bir biçimin oluşmasına yarayan çizgi. İng. main plot Oyunun belkemiği, ana olaylar dizisi; ayrıntısız olarak ana bölümleme.

arka çizgi İng. base line Alan dikdörtgeninin kısa kenarlarını sınırlayan çizgilerin her biri.

bağ çizgi İng. tie line Bir denge çizgesinde, faz çözümlemesi ereğiyle, ilgili faz bölgesinin sınırları arasında yatay olarak çizilen çizgi.

çizgi altı işlemler İng. below the line transactions, gap filling transactions Ödemeler bilançosunda çizgi üstü işlemlerdeki açık veya fazlayı kapamaya yönelik gedik kapatan işlemler. krş. resmi rezervler hesabı, denkleştirici işlemler, çizgi üstü işlemler

---