canlı gazete

canlı gazete İng. living newspaper

Gazete başlıklarının konularına dayanan ABD'de çıkmış bir tiyatro biçimi. »Kısa, etkileyici sahnelerle günlük olayları eleştiren ve toplumsal sorunlara değinen gösteri. Gazete tiyatrosu da denir.

canlı gazete

living newspaper. Gazete başlıklarının konularına dayanan tiyatro türü. ilk kez Amerika'da denenmiştir. Epik tiyatro türünde bu biçime başvurulur. bk. gazete tiyatrosu.

---

canlı gazete ile benzer kelimeler

canlı canlı zf. 1. Diri diri, henüz ölmemiş bir biçimde: “Ev bark sahipleri, sandalcıların olta ile tutup oracıkta eski bir leğen içinde sattıkları balıklara bakmadan geçemezlerdi.” -Z. O. Saba. 2. Heyecanla: “Komutan cevap veriyordu.” -F. R. Atay.

ayaklı gazete a. Olaylardan herkesten önce haberi olup yayan kimse.

gazete tiyatrosu İng. Living newspaper Kısa, etkileyici sahnelerle günlük olayları eleştiren ve toplumsal sorunlara değinen gösteri türü. bk. canlı gazete

gazete İt. gazzetta a. (gaze'te) 1. Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın: “Kahvelerde ikinci bir oyalanma yolu, lerdi.” -...

gazete sopası İng. newspaper stick Gazeteleri katlama yerlerinden kıstırarak tutan, dağılmalarını önleyen ve gazeteliğe yerleştirilmelerini kolaylaştıran uzun tahta kıskaç.

ağır canlı Gebe, yüklü, doğurması yakın.

bentik canlı İng. benthic organism Sucul sistemlerin zemini üzerinde yaşayan canlı.

canlı sf. 1. Canı olan, diri, yaşayan: “Bütün ların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı.” -N. Cumalı. 2. Hareketli, hayat dolu, dinamik: “Yeni ufuklar arıyor, insanlarla daha geniş, ilişkiler kurmak istiyordum...

---