çakmak

çakmak, -ğı

(I) a. 1. Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası: “Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı.” -B. Felek. 2. Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti. 3. esk. Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni.


çakmak, -ğı

(II) a. tıp Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı.


çakmak, -ar

(III) (-i, -e) 1. Vurarak sokup yerleştirmek: Çiviyi tahtaya çakmak. 2. Çivi ile tutturmak: “İsa'nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı.” -F. R. Atay. 3. Kazık çakıp hayvan bağlamak: Atı çayıra çakmak. 4. Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak. 5. (nsz) Parıldamak, ışık vermek: “Bütün gözler çakar şimşekler gibi parlıyordu.” -A. Ş. Hisar. 6. mec. Saplamak: “Bir tanesi altısına yeterken, ben altı kurşunu bir tanesine çakıverdim.” -A. Gündüz. 7. tkz. Sezinlemek, anlamak, farkına varmak: “Vallahi çaktı mı çakmadı mı anlayamadım. Parasını aldı, tüydü.” -S. F. Abasıyanık. 8. (nsz) argo İçki içmek. 9. (-den) argo Anlamak, bilmek: “Ay, bu kadın İngilizceden de çakıyor mu?” -N. Araz. 10. (-i) argo Vurmak. 11. (nsz) argo Sınavda başarısız olmak. 12. argo Kabul etmeyeceği bir şeyi kurnazlıkla kabul etmesini sağlamak: Kalp parayı birisine çakmak.


çakmak

Şimşek.


çakmak

Deri hastalığı, yara, çıban.


çakmak

Dokumada bir motif çeşiti.


çakmak

İskambil oyunlarında koz kırmak.


çakmak

Kötülük etmek.


çakmak

1. Tüfek, tabanca. 2. Çocukların kuş avlamak için yaptıkları yay.


çakmak

Gösterişli, alımlı.


çakmak

Silahla ateş etmek, vurmak


çakmak

1. Çekmek, çıkarmak. 2. Geri almak


çakmak İng. cigarette lighter

Çevrime sokulduğunda kızarak bir direnç oluşturan, sigara yakıcı.


çakmak (I), (çahmak)

1. İyice anlatmak, bildirmek, tanıtmak, ifşa etmek. 2. Kovlamak, gamzetmek, jurnal etmek


çakmak (II)

Aksettirmek


çâkmak

Çekmek


Çakmak Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Taşa vurulup kıvılcım çıkaran çelik parçası. 2. Tutuşturma aygıtı.


Çakmak

Antalya ili, Gazipaşa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Balıkesir ili, Altınova bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Balıkesir ili, Korucu bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Balıkesir ili, Tütüncü bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Bursa ili, Harmancık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Çankırı ili, Çerkeş ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Diyarbakır ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Erzurum ili, Hınıs ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Eskişehir ili, Günyüzü ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Gaziantep ili, Sakçagöz bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Konya ili, Çakmak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Kütahya ili, Çavdarhisar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Muğla ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Ordu ili, Ünye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Sivas ili, Hafik ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Şanlıurfa ili, Akziyaret bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Şanlıurfa ili, Ovacık bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Tokat ili, Reşadiye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Van ili, Muradiye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Çakmak

Yozgat ili, Boğazlıyan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


çakmak ile benzer kelimeler

çakmak çakmak

zf. Parlar durumda, alev alev: “Hep yanan açık ela gözlerinde öfke aşikârdı.” -T. Buğra.

gözleri çakmak çakmak (olmak)

ateşli hastalık veya öfkeden gözleri kızarmış ve parlamış (olmak): “Avuçları ateş gibi fersiz gözleri çakmak çakmak dört dönüyordu.” -H. E. Adıvar.

ağız çakmak

Hoşa gidecek söz söylemek.

baldız çakmak

Şimşek çakmak

beyninde şimşekler çakmak

1) çok üzülmek, sarsılmak; 2) zihninde birden bir düşünce doğmak.

bir fende kazık kakmak (veya çakmak)

bir bilgi veya bilim dalında saplanmış kalmak: “Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.” -H. R. Gürpınar.

bir kav bir çakmak

Kavgaya hazır.

çakmak getmek

Çekip gitmek // kilic çakmak: kılıçla karşı durmak, kılıç çekmek


"çakmak" karakter analizi

  • çakmak, 6 karakter ile yazılır.
  • ç harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'ç', 'a', 'k', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • çakmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamkaç' diziliminde gösterilir.

(a,k,m,ç) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

zaman çekerliği

bk. Çekerlik.

yanaşık açılım
İng. asymptotic expansion
yamaç olmak

Karşı durmak, tartışmada, döğüşte, oyunda karşı yan olmak.


Oyun, düşünce, kavga vb. inde karşı ya

yalamukçu

Dalkavuk.


Her işe burnunu sokan.


1. bk. yalah, yalak (II)-4. 2. bk.

yalamukça

Açgözlü, bedavacı, asalak, arsız.

çakmak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
ç4
a1
k1
m2
a1
k1
Toplam puan değeri10