buzul

buzul

a. coğ. Kutup bölgelerinde veya dağ başlarında bulunan büyük kar ve buz kütlesi, cümudiye.

buzul İng. glacier

Eksenucu bölgelerinde geniş yüzeyler kaplayan ve sıcak iklim bölgesinden eksenucu bölgesine değin, bulunduğu enleme göre yeterince yüksek dağlarda yer alan yoğun, sert, devinimi çok yavaş; beslenme alanı, koyakları dolduran dilleri ve yan kollarıyla yerkabuğu üzerinde kendine özgü etkiler yapan buz dizgesi.

buzul İng. glacier
buzul Osm. cümudiye

(jeoloji)

buzul Osm. cümudiye

(coğrafya)

buzul İng. iceberg

Karasal kökenli, hareketli buz kütleleri.

buzul İng. glacier

Karların yağması, erimesinden daha çok olan bölgelerde, bir dağın yamacından ya da bir koyaktan aşağıya doğru yavaşça devinen buzul kütlesi.

---

buzul ile benzer kelimeler

akarsu-buzul biçimleri İng. fluvioglacial transition cone Koyak ve örtü buzullarının alınlarında, buzul ve akarsuların ortaklaşa oluşturdukları yer biçimlerinin tümü.

alın buzul taşı seti İng. moraine wall Oluş ve biçimleri ayrımlı buzul taş setlerinden, buzul dili bitimindekilere verilen ad.

asılı buzul İng. hanging glacier Koyağını daha yavaş derinleştirmesi nedeniyle, yandan dik bir yamaçla bağlandığı anabuzula göre yüksekte (yerine göre 5-50 m.) kalmış ikincil buzul.

asılı buzul koyağı, İng. hanging glacial valley Ana koyağın buzla aşırı bir oyulmaya uğraması yüzünden yüksekte kalmış yan koyak.

buzul akarsu tortulları İng. fluvioglacial deposit Buzulların, alın buzultaşları önünde, erime sularıyle çökeltilerek biriktirilmiş tortulları.

buzul akıntı çizgisi İng. streem line Bir buzulun devimi sırasında, buz taneciklerinin izlediği yörünge.

buzul alnı İng. glacier snout Bir buzul ya da örtü buzulunun, buzul taş yığınları, irili ufaklı çukur ve teknelerle engebelenmiş ön, uç bölümü.

buzul ara dönemi İng. interglacial epoch İki buzul dönemi arasındaki buzulsuz geçen süre.

---