buz gibi soğumak

(bir olayın) arası soğumak

aradan zaman geçerek önemini yitirmek.

horan soğumak

Eğlence, toplantı dağılmak.

soğumak

(nsz) 1. Isısını hızla veya yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmek: “Üşüyorum, vücudumun soğuduğunu duyuyorum, dişlerim birbirine vuruyor.” -R. H. Karay. 2. (-den) mec. Birine veya bir şeye duyulan istek, sevgi ve ilgi kalmamak: “Bizden soğudular, b...

yüreği soğumak

düşmanın bir felakete uğramasına sevinmek.

buz gibi

1) çok soğuk; 2) çok soğuk bir etki uyandıran (şey veya kimse); 3) kötü nitelikler için kesinlik: Adam hırsız. 4) kesinlikle: “Elbette can sıkıntısına düşer, düşman kesilir erkeğe.” -A. Erhat.

Çok yağlı (et).

ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz

“insanlar içinde bize ana kadar candan bağlı dost yoktur” anlamında kullanılan bir söz.

ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli

“çalışanınızı iyi beslerseniz onun gücü artar ve daha verimli işler yapar” anlamında kullanılan bir söz.

neniñ gibi, (nenüñ gibi)

Ne gibi, nasıl