burnu (bile) kanamamak

burnu (bile) kanamamak

1) zarar görmemek, yarasız beresiz olmak; 2) tehlikeli bir durumdan yara bere almadan kurtulmak: “Burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı.” -F. F. Tülbentçi.


burnu (bile) kanamamak ile benzer kelimeler

dana burnu, (tana burnu)

Parmak uçlarında çıkan dolama

bile bile

zf. Bilerek, isteyerek, önceden tasarlayarak, düşünülerek, kasten: “Paranın geldiği yeri, inanmayacağını sana söylüyorum.” -İ. O. Anar.

bile bile lades

1) kötü bir durumu öyle gerektiği için kabullenmiş görünme, bilerek aldanmış görünme: “Benimki bir yapı meselesi. Ben böyleyim. Benimki . Aldırmıyorum, hoşgörümü kullanıyorum.” -N. Meriç. 2) sonucun kötü olacağını bilse bile bir işe girme.

ağanın alnı terlemezse ırgadın burnu kanamaz

“işveren işçisi ile birlikte çalışmazsa işçi işe var gücüyle sarılmaz” anlamında kullanılan bir söz.

ağzı burnu yerinde

oldukça güzel, yakışıklı.

asar burnu

1. Tarihî yıkıntı. 2. Kayalık, tepe.

ateşlik yalıtkanı burnu

İng. insulator tip

Ateşliğin ortasındaki yalıtkanın yanma odasına açık olan uç bölümü.

burnu büyük

sf. Kibirli (kimse): “Burnu büyüklerden demokrasiye ancak zarar gelir.” -H. Taner.


"burnu (bile) kanamamak" karakter analizi

  • burnu (bile) kanamamak, 22 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'u', 'r', 'n', 'u', ' ', '(', 'b', 'i', 'l', 'e', ')', ' ', 'k', 'a', 'n', 'a', 'm', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • burnu (bile) kanamamak kelimesinin tersten yazılışı ' kamamanak )elib( unrub' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,i,k,l,m,n,r,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yuvarlanabilmek

(-e) Yuvarlanma imkânı veya olasılığı bulunmak.

yorumlanabilmek

(nsz) Yorumlanma imkânı veya olasılığı bulunmak: “Güçsüzlük belirtisi olarak yorumlanabilen bu şey aslında senin yaş

yerini bulmak

1) uygun olan yerde olmak: Depremden sonra gönderilen battaniyeler yerini buldu. 2) kendine yakışan makamı, durumu bulm

yerinde bulmak

doğru olduğunu kabul etmek: “Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti.” -C. Uçuk.

yerin bulmak

Yerine gelmek.