burma

burma

a. 1. Burmak işi: “Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı.” -H. C. Yalçın. 2. Sarığıburma. 3. Burularak yapılmış altın bilezik. 4. sf. Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış: “Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim.” -H. E. Adıvar. 5. Hadım etme, iğdiş etme. 6. hlk. Musluk. 7. hlk. Eğrilmek için bükülmüş yün. 8. hlk. Yaşken burularak kurutulan ot: “Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin.” -A. Rasim. 9. hlk. Kuru incir.

burma Fr. Bistournage
burma

Yumurtası burularak erkekliği giderilmiş koç, teke v.b. hayvan

burma

1. Musluk. 2. Çeşme oluğu.

burma

1. Eğirilmek üzere bükülmüş yün. 2. Keten liflerinden, keçini ayırdıktan sonra yapılan kelep, deste.

burma

Kolçak.

burma

1. Yaşken burulup kurutulan ot. 2. Üzüm küfelerinin ağzına, örülerek konulmuş saz. 3. Yaş ağaç kabuğunu soyma. 4. Yonca, yonca veya ot demeti.

burma

Bilezik.

burma

İlkbaharda hayvanlara yapışan büyük, beyaz renkli kene.

burma

İplik topundan çıkan iplik turası.

burma

Arabada, yüke bağlanmış zinciri germek için kullanılan yuvarlak sırık.

burma

Dolanarak yükselen yer.

burma

Kıvrıla kıvrıla çıkan duman.

burma

1. Simit, halka, yuvarlak ekmek. 2. Burularak yapılan bir çeşit börek. 3. Unla yapılan bir yemek. 4. Bir hamur tatlısı.

burma

Şalvarda büzgü.

burma

Arabalara koşulan, yumurtalıkları burulmuş boğa.

burma

Bir çeşit bilezik.

burma

Enenmiş, kısırlaştırılmış hayvan (koç, vb.).

burma

Musluk.

burma

Burma, burulmuş, bükülmüş

burma

Musluk, altın bilezik

burma

Burulmuş; musluk. || burma bileziyh: altın, gümüş vb. metal iki çubuğun birbirleri üzerine bükülmesiyle elde edilmiş malzemeden yapılan bilezik. Erzurum ve çevresinde kadınlar arasında çok yaygındır

burma İng. torsion, twist
burma İng. twisting

Metal parçayı, bir eksen çevresinde döndürme işlemi.

burma

bk. burulma.

I) Fese dikilen altınlar. (Celiptaş *Yalvaç -Isparta)

II) Musluk. (-Muğlaj

III) Bir fanila motifi. (Yenikent *Aksaray -Niğde)

burma (I)

İğdiş etme, eneme; iğdiş edilmiş hayvan.

burma (II)

Telleri burularak yapılan bilezik.

Burma İng. Myanmar Alm. Myanmar Fr. Birmanie

bk. Myanmar

---

burma ile benzer kelimeler

burma akıntı İng. turbulent flow Akış çizgisi akıntı eksenine koşut kalmayan akıntı.

burma bükmek Yonca, çayır gibi otları yaşken bükerek kurutup, kışa hazırlamak.

burma deneyi İng. torsion test

Burma kutsal kedisi İng. Sacred Cat of Burma Birman kedisi.

burma ot Kışın hayvanlara yedirmek üzere burularak kurutulmuş ot.

burma saç Kıvırcık saç.

burma sadef Kabuklu sümüklü böcek, mühre.

burma terazi İng. torsion balance Yerçekimi alanının derecelerini ve eğrilik değerlerini ölçen araç.

---