boyut

boyut

a. 1. Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı. 2. mec. Genişlik, kapsam: “Belki öteden beri böyleydi ama son üç senedir radikalliği etrafındakilere kaygı verecek boyutlara ulaşmıştı.” -E. Şafak. 3. mec. Durum, nitelik: “Yeni boyutlar, düşünme olanakları kazandığımı sanarak ayrıldım tiyatrodan.” -N. Cumalı. 4. mat. Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut: “Boyutları da çok farklı, ince uzun bir dergi.” -A. Ümit. 5. sin. ve TV Film veya fotoğrafta boyut, format.

boyut İng. dimension

Bir dizgiyi oluşturan öğe sayısı.

boyut İng. dimension
boyut İng. dimension

Bir yöndeki büyüklük.

boyut İng. dimension

doğrusal uzayının bir tabanının sayal sayısı. Simgesi boy (E)

boyut Osm. buud

(matematik)

boyut Alm. Dimention, Ausdehnung

Yayılma: Tiyatroda üç boyut kullanılır: 1. Genişlik; 2. Derinlik; 3. Yükseklik. Bu üç boyut oyuncu ve seyirci yerleri için de söz konusudur.

boyut İng. dimension

Birbiriyle açık ya da örtük ilişkisi olan çeşitli tutum ve davranış görünüşlerine bir içbütünlük kazandıran temel öğe ya da bir ölçme aracının ölçtüğü konu.

Boyut

2. Cisimde üç “Boyut” yahut “Direget” vardır :Uzunluk, genişlik ve yükseklik. Cisimlerde yükseklik olduğu gibi derinlik te vardır. Misal : Minarede yükseklik vardır. Kuyuda derinlik vardır. Cisimlerde bazen genişliğe, kalınlık ta derler : Duvarın genişliği dendiği gibi duvarın kalınlığı da denir.

---

boyut ile benzer kelimeler

boyut değişimi İng. dimensional change Isıl işlem ya da yüzey işlemi sırasında, ısıl, kimyasal ya da dönüşümsel nedenlerle, parçaların boyutlarında görülen değişim.

boyut denetimi İng. dimensional control Parçaların, ısıl işlem sonucu doğabilecek boyutsal değişimlerini yoklama işi.

boyut katmak başka veya yeni bir görüş açısı vermek, genişlik, kapsam ve içerik kazandırmak: “Aylak kişiliğine tutarlı bir boyut katar.” -H. Taner.

boyut kazandırmak yeni bir durum, içerik, genişlik, kapsam kazandırmak: “Bazı şeylere uzaktan bakmak, onlara, onlarda olmayan bir boyut kazandırır.” -H. Taner.

boyut testere makinesi bk. biçimlendirme testere makinesi.

boyut tutma İng. fixturing Isıl işlem sırasında, sıcaklık değişimleri sonucu çatlamalarını önlemek için, parçalara boyuttutar içinde ısıl işlem uygulama.

boyut tümleme İng. dimensional adjustment Mekanik işleme ya da öteki işlemler sırasında, boyutların gereken değerlere ulaşmaması durumunda, genellikle kaplama yoluyla bu boyutları istenilen değere getirme.

coğrafyasal boyut İng. geographical dimension Halk kültürünün oluşumunu sağladığı ileri sürülen etkenlerden biri. krş. toplumsal boyut, tarihsel boyut.

---