benimseme sınırı

benimseme sınırı İng. acceptance boundary

Ardışık çözümlemede, benimseme sayısı dikey eksen üzerinde, örneklem sayısı yatay eksen üzerinde alınarak elde edilen çizgi. Buna karşılık gelen bir de geri çevirme çizgisi vardır, anlamdaş benimseme çizgisi.

benimseme sınırı ile benzer kelimeler

benimseme

a. Benimsemek işi, sahip çıkma, tesahup: Bir başka milletin ideolojisini nin, topyekûn intihar veya cinayetten başka bir şey olmadığından haberleri yok. -S. Ayverdi.

bk. kabul

İng. adoption...

benimseme bölgesi

İng. acceptance region

(İstatistiksel sınamalar) Örneklem uzayında, önsavın benimsendiği bölge.

benimseme çizgisi

İng. acceptance line

bk. benimseme sınırı.

benimseme denetimi

İng. acceptance inspection

(Nitelik denetimi) Birimlerin istenilen değerlere uygun olup olmadıklarını saptamak için yapılan denetim.

benimseme kapasitesi

İng. absorptive capacity

Firmaların yeni bilimsel veya teknolojik bilgiyi değerlendirme, özümseme ve uygulama yeteneğinin enüst sınırı.

benimseme sayısı

İng. acceptance number

Ardışık çözümlemede özürlü birimlerin önceden saptanan en yüksek sayısı. Bu sayı, geri çevirme sayısı ile birlikte kullanılır.

benimseme süreci

İng. adoption process

Yeni bir ürünün farkına varılması, ürünle ilgili bilgi toplanması, ürünün denenmesi ve sonunda kabul edilmesi gibi aşamalardan oluşan süreç.

açlık sınırı

a. Bir ülkede insanların sağlıklı bir biçimde yaşayabilmeleri için sahip olmaları gereken en düşük gelir düzeyi.

İng. household-level hunger, hunger line, starvation line

Gıda yoksulluğu konumundakilerin gelir düzeyi. T...

"benimseme sınırı" karakter analizi

benimseme sınırı, 16 karakter ile yazılır.
b harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

'b', 'e', 'n', 'i', 'm', 's', 'e', 'm', 'e', ' ', 's', 'ı', 'n', 'ı', 'r', 'ı', şeklindedir.
benimseme sınırı kelimesinin tersten yazılışı ' ırınıs emesmineb' diziliminde gösterilir.

(b,e,i,m,n,r,s,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sarınabilmek (-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.
sıralanabilmek (nsz) Sıralanma imkânı veya olasılığı bulunmak.
sıralanabilme a. Sıralanabilmek işi. İng. orderability Sıralama bağıntısının veri
nergis zambağı a. bit. b. Soğanla üretilen, iri ve güzel çiçekli bir süs bitkisi, güzelhatun çiçeği (Amaryllis).
sulandırabilmek (-i) Sulandırma imkânı veya olasılığı bulunmak.