baz

baz Fr. base

sf. 1. Temel: Baz fiyat. 2. a. kim. Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde.


baz

İri, büyük, gösterişli, güçlü kuvvetli.


baz

1. Somun biçimine konmuş ekmek veya yufka hamuru. 2. Sacda veya fırında pişirilmek üzere genişçe açılmış yufka.


baz

1. Vücut. 2. Bir yara dolayısiyle şişen bacak arasındaki ve koltuk altındaki bezler:-Bazım şişti de ne kadar ağrıyor.-Bir yerinde yara mı var?


baz

İşlenmemiş tarla.


baz

Sarı renkli, büyük bir çeşit yabanî arı.


baz İng. base, alkali

Suda çözündüğünde hidroksil yükünü OH¯ veren kimyasal özdek. (Asitlerle bileşip tuz oluşturur, pH ölçeğinde 7-14 arasında değer gösterirler.) 2. (Bronsted) Proton alma yatkınlığı olan kimyasal bileşik. 3. (Lewis) Ortaklanmamış elektron çifti ya da çiftlerini vermeye yatkın olan kimyasal özdek.


baz İng. base, alkali

1.Suda çözündüğünde OH veren madde. 2. Bronsted’ e göre proton almaya yatkınlığı olan kimyasal bileşik . 3. Lewis’ e göre ortaklanmamış elektron çifti ya da çiftleri verme yatkınlığı olan kimyasal madde.


baz

bk. taban (geometride).


baz Osm. esas

(kimya)


baz İng. base

Suda çözünebilen, çözelti içinde iken ortama hidroksil iyonları veren, pH değerleri 7'nin üzerinde olan ve asitlerle tepkimeye giderek tuz oluşturan maddeler.


baz İng. base

1. Herhangi bir şeyin temeli veya en küçük parçası, bileşiğin ana maddesi. 2. Alkali.


bâz

Boğaz: Bâzı boklu.


bâz

Be kız! (hitab olarak kullanılır).


baz ile benzer kelimeler

asit baz belirteçleri

İng. acid/base indicators

Asit ve baz şekilleri farklı ve kuvvetli renkte olan zayıf organik asitler veya bazlar.

asit baz dengesi

İng. acid-base balance, acid-base equilibrium

Kanda uygun pH'yı devam ettirmek üzere asitlerin bazlara oranındaki denge.


İng. acid-base equilibrium, acid- base balance

Kanda uygun pH’yı devam ettirmek üzere ...

baz açmak

Bağ, kavun, karpuz gibi bitkilerin köklerini çukurlaştırmak.

baz almak

esas veya temel olarak almak.

baz analogları

İng. base analogue

Nükleotitlerde yer alan ve mutasyonlara sebep olan, 5-fluorositozin, 5-fluorourasil gibi normal bazlardan çok az farklı olan pürin ve pirimidinler.


İng. base analogs

RNA veya DNA’da doğal ...

baz ayrışma sabiti

İng. base dissociation constant

Zayıf bir baz ile onun konjuge asidi arasında, seyreltik çözeltide oluşan dengeyi tanımlayan ifade.

baz çifti, bp

İng. base pair

1. Nükleikasit moleküllerinde bir baz çiftine karşılık gelen uzunluk birimi. 2. Nükleik asitlerde hidrojenle bağlı bir çift baz.


baz çifti İng. base pair

DNA’nın yapısındaki iki polinükleotit z...

baz dizisi

İng. base sequence

DNA molekülündeki nükleotit bazlarının peş peşe dizilişi.


"baz" karakter analizi

  • baz, 3 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, z harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'a', 'z', şeklindedir.
  • baz kelimesinin tersten yazılışı ' zab' diziliminde gösterilir.

(a,b,z) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

zırbıya

Suya banılarak yenen, katıksız ekmek.

zıbıtmak

Dövmek.


Azarlamak.


1. Atmak. 2. Yalan atmak.


zıbırtmak

Budamak.


Sövmek, atıp tutmak.


Kavga, çatışma, tartışma sırasında ka

zıbara

Baldırı çıplak, zibidi, serseri

yeni liberalizm
İng. neo-liberalism

1970’li yıllarda başlayan ve derinleşen stagflasyon sürecinden çıkılması için gündeme

baz - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
b3
a1
z4
Toplam puan değeri8