başından korkmak

başından korkmak

hayatından kaygı duymak, cezalandırılmaktan korkmak.


başından korkmak ile benzer kelimeler

gözü korkmak

daha önce geçirdiği kötü bir denemeden sonra birinden veya bir şeyden zarar gelebileceği kanısına varmak: “Yabancı bir iklimde, ebedî olarak yaşamaya mahkûm olduktan sonra bundan üstün hangi bir cezadan gözümüz korkabilir.” -Y. K. Karaosmanoğlu.

kendi gölgesinden korkmak

çok korkak olmak, bir sakınca söz konusu olmayan işlere girişmekten bile korkmak.

korkmak

, -ar

(nsz) 1. Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak: “Karanlık yerde insan korkmaz mıydı?” -S. F. Abasıyanık. 2. Kaygı duymak, endişe etmek: “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak” -M. A. Ersoy. 3. Çek...

aklı başından gitmek

çok sevinçten veya çok korkudan ne yapacağını şaşırmak: “El âlemin çocuklarının tek evladını paraladıklarını düşündükçe aklı başından gidiyordu.” -E. Şafak.

başından almak

kurtarmak, sorumluluğunu almak: “Çiftlikte bir kısım toprakları başımızdan alacak müşteriyi beklemekten başka bir tasamız kalmadı.” -R. N. Güntekin.

başından aşağı kaynar sular dökülmek

üzüntülü veya kötü bir olay karşısında birdenbire büyük bir sıkıntı duymak.

başından atmak

1) yapılması güç bir işi yapmaktan kendini kurtarmak: “Madem bunları siz kendi başınızdan atmak istiyorsunuz, emanet olarak şu masaya bırakın.” -S. Birsel. 2) sürdürülmesi gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermek: “Hilmi Efendi'yi başlarından atmak yol...

başından baytambala galmak

Veresesiz ölerek malı hazineye kalmak: Bir şira ileğeni istedim de virmedi. Başından baytambala galsın.


"başından korkmak" karakter analizi

  • başından korkmak, 16 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'a', 'ş', 'ı', 'n', 'd', 'a', 'n', ' ', 'k', 'o', 'r', 'k', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • başından korkmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamkrok nadnışab' diziliminde gösterilir.

(a,b,d,k,m,n,o,r,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

boşandırmak

(-i) 1. Boşanmasına yol açmak. 2. Karı ile kocayı istekleri üzerine kanunlara uyarak ayırmak.


boşandırılmak

(nsz) Boşanması sağlanmak.