başı çekmek

başı çekmek

Baş çekmek, baş koşmak, önayak olmak.

başı çekmek ile benzer kelimeler

Başı dertte olmak, başının derdine düşmek.

Hafif - meşrep, havalı.

Dışarı çıkarmak

toplum içinde hiç kimse başına buyruk değildir, başta bulunan her kişinin üstünde daha büyük bir baş vardır anlamında kullanılan bir söz.

herhangi bir konuda önde gitmek, önayak olmak: Hacı Reşit'in dükkânında post kuran orta yolcular arasında Muallim Naci başı çeker. -S. Birsel.

zf. Adam başına: Bu ağır yükü ticarethaneye taşıyan sırık hamallarına birkaç mangır veriliyordu. -İ. O. Anar.

İng. field flyback

TV. Tarama demetinin, bir alanın satırlarını bitirdikten sonra ikinci alanın başına dönmesi.

Atların arka ayak dirseklerinde başlıyan bir hastalık.

'b', 'a', 'ş', 'ı', ' ', 'ç', 'e', 'k', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
başı çekmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemkeç ışab' diziliminde gösterilir.

zemberekçibaşı Zemberekçi ortası komutanına verilen san.
işkembe çorbası a. Temizlenmiş ve önceden haşlanmış işkembenin genellikle tavla zarı büyüklüğünde doğranmasından sonra un, sirke, sarı
gerçek bağlaşım İng. true regression
eli boş çıkmak umduğunu alamamak, başarısızlığa uğramak: Sağa döndü, sola baktı, seksen sergüzeşte atıldı, eli boş çıktı, parasız, kıyafet
çıkıştırabilmek (-i) Çıkıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.