bakış atmak

bakış atmak

kısa bir süre bakıp geçmek: “İki yanından bağrışanlara anlamadığı bir dilden konuşuyorlarmış gibi birer bakış attı.” -N. Cumalı.


bakış atmak ile benzer kelimeler

açık bakış

İng. open look

bakış

a. Bakma işi: “Bakışları adamakıllı öfkeli olurdu.” -S. Birsel.


bk. bakma


Bakış

Kahramanmaraş ili, Gücük bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

bakış açısı

a. Bir olay, konu veya düşünce incelenirken izlenen belirli yön, görüş açısı, açılım, perspektif: “Bu üslubu ve yüzünden arka plana kaymış.” -T. Buğra.


İng. viewpoint

bakış çerçevesi

İng. frame of reference

Bir bireyin ya da toplumsal kümenin, içinde bulunduğu toplumsal gerçekliği algılayışını belirleyen kavramlar bütünü.

bakış doğrultusu

İng. line of sight

Gözlemciyi gözlenen noktaya birleştiren doğrultu.


İng. line of sight (of vision)

Sinema/TV. Gözlemcinin gözlerini, gözlenen noktayla birleştiren doğru.

bakış tarzı

a. Algılama ve değerlendirme biçimi: “Fikir adamları, insanların dünyaya bakış tarzlarını değiştirmek suretiyle cemiyete tesir ederler.” -M. Kaplan.

bakış uyuşumu

İng. matching looks

Sinema/TV. Bir görüntüdeki kimsenin bakış yönü ile bu kimsenin baktığı nesnenin, iki çekim arasında aynı doğru üzerinde bulunması durumu; bu uyuşum, gözlemci ile gözlenen konu arasındaki bakış doğrultusuna uyularak sağlanır.

içe bakış

a. ruh b. Deneğin bilincinde olanları izleyerek ruhsal süreçlerin özellik ve nitelikleri hakkında bilgi vermesi durumu.


"bakış atmak" karakter analizi

  • bakış atmak, 11 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'a', 'k', 'ı', 'ş', ' ', 'a', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • bakış atmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamta şıkab' diziliminde gösterilir.

(a,b,k,m,t,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yatıştırabilmek

(-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

boşatılmak

(nsz) Boşaltma işine konu olmak.

billurlaştırmak

(-i) Billur durumuna getirmek: “Sarışın bir kış güneşi, maviyi billurlaştırıyor, bulutları pamuk yığınlarına çeviriy

başı kurtulmak

Çocuk doğurmak.

basıklaştırmak

(-i) Basık duruma getirmek: “Hoca, öfkenin belki de nefretin basıklaştırdığı, ıslığa benzettiği bir sesle tekrarladı

bakış atmak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
b3
a1
k1
ı2
ş4
a1
t1
m2
a1
k1
Toplam puan değeri17