bahane aramak

bahane aramak

bir işi yapmamak için sebep aramak: Yalnız kalmak için bahaneler arayan sendin. -P. Safa.

bahane aramak ile benzer kelimeler

Far. bah¥ne

a. (baha:ne) Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep: Alışveriş siyle acaba çıkıp bir dolaşsam mı? -A. İlhan.

(< Far. bahâne)

bir işi yapmak veya yapmamak için sözde sebep göstermek.

herhangi bir şeyi sebep olarak ileri sürmek: Ben kızımı bilirim, bu tartışmaları bahane ederek Metin'den para sızdıracaktı. -A. Ümit.

herkesin ölümü için bir sebep vardır anlamında kullanılan bir söz.

a. Baştan savma, inandırıcı olmaktan uzak bahane: Ben kesinlikle söyleyemem, öz eleştirinin sadece ler olduğunu, ya siz? -B. Necatigil.

birinin yaptığı işte hile, yanlış veya usulsüzlük aramak.

öğrenmek istenilen şeyi söyletecek yolda dil kullanmak.

konuşturarak düşüncesini öğrenmeye çalışmak: Ağzımı aradı, rahat mıydım, burada okuyacağımı aklım kesmiş miydi? -A. Kutlu.

'b', 'a', 'h', 'a', 'n', 'e', ' ', 'a', 'r', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
bahane aramak kelimesinin tersten yazılışı ' kamara enahab' diziliminde gösterilir.

uzaktan merhaba a. Yakın ahbaplık bulunmadığını veya istenmediğini anlatan bir söz.
Mehraban koyunu İng. Mehraban Sheep İranın kuzeyinde bulunan, öncelikli olarak et verimi için yetiştirilen, döl verimi iy
kumbarahane Far. ¬umbere + ¬¥ne a. (kumba'raha:ne) tar. Humbarahane.
benchmarking İng. a. bk. bilgileşim.
hibernakulum İng. hibernaculum Bir organizmanın kış uykusuna yattığı yer.