bağlamak

bağlamak

(-i, -e) 1. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak: Gemiyi iskeleye bağlamak. 2. Düğümlemek: İpi ipe bağlamak. 3. (-i) Yara ilaç koyup bezle sarmak: Yarayı bağlamak. 4. (-i) Denk yapmak, paket yapmak: Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5. Anlaşma yapmak: İşleri bugün sözleşmeye bağladı. 6. (-i) Uyulması zorunlu olmak: “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.” -Anayasa. 7. (-i, -e) Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek: “Şu sonsuz mavilikte var mıydı onun eşi? / Kim söndürebilirdi o muhteşem güneşi?” -E. B. Koryürek. 8. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak: Bu iş beni bağladı. 9. (-i) Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak. 10. (-i) Geçişi engellemek: Bütün yolları bağlamışlar. 11. (-i) Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek. 12. (-i) Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek. 13. mec. Gönlünü kazanmak: Bu davranışınız beni size bağladı. 14. mec. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. 15. mec. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak: “Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba?” -R. N. Güntekin.


bağlamak

1. Akan suyun önüne set yapmak. 2. Akışı istenilen tarafa çevirmek, yöneltmek.


bağlamak

1. Büyülemek, aldatmak. 2. Erkeği büyüleyerek cinsî bakımdan iktidarsız kılmak. 3. Kısmetine manî olmak.


bağlamak

Büyülemek.


bağlamak

Oluşturmak, tamamlamak."pağlavayı bağladuh."


bağlamak İng. attach (hardware)
bağlamak İng. bind
bağlamak İng. connect
bağlamak İng. link
bağlamak

ilzâm etmek, borçlandırmak.


bağlamak Osm. Tezviç edilmiş devreler
bağlamak

Karşılaşma sırasında bir saz ozanının, karşısındakinin sorduklarını bilmemesi ya da aynı uyakla karşılık verememesi, bk. karşıberi.


bağlamak

Değirmenin çalışmasını durdurmak. (Köprü *Şarkikaraağaç -Isparta)


bağlamak

1. Kapamak. 2. bk. kapu bağlamak 3. Durdurmak, alıkoymak, menetmek. 4. Sarmak. 5. Hasretmek, tahsis etmek, mütevakkıf bulmak. 6. Hasıl etmek.


Bağlamak Fr. Coupler

bağlamak ile benzer kelimeler

belini bağlamak, (belin bağlamak, bilini bağlamak)

1. Hazırlanmak. 2. Tarikate kabul edildiğinin belgesi olarak, şeyh bir kimsenin beline kemer kuşatmak.

ad bağlamak

Ad olarak almak.

ağzını bağlamak

bir kimseyi herhangi bir sebeple söz söyleyemez duruma getirmek, susmak zorunda bırakmak: “Ortağım burada kocama basmış büyüyü, basmış büyüyü. Dilini, ağzını bağlamış adamcağızın.” -R. N. Güntekin.

ağzını dilini bağlamak

birini konuşamaz duruma getirmek: “O şıllık basmış büyüyü, adamcağızın ağzını dilini bağlamıştı.” -R. N. Güntekin.

ahd bağlamak

Söz vermek, ahdetmek.

al bağlamak

1. Gelinin başına kırmızı bir örtü bağlamak. 2. Sevinmek, murada ermek: Oğlan doğuran al bağlar.


1. Gelin olmak. 2. Sevinmek, mutlu olmak.

alay bağlamak

Törene hazır durumda düzene girmek.


Asker saf saf olmak, harp safı niszamına girmek.

altmışaltıya bağlamak

geçici bir çözümle durumu kurtarmış görünmek.


"bağlamak" karakter analizi

  • bağlamak, 8 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'a', 'ğ', 'l', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • bağlamak kelimesinin tersten yazılışı ' kamalğab' diziliminde gösterilir.

(a,b,k,l,m,ğ) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sağabilmek

(-i) Sağma imkânı veya olasılığı bulunmak.

dağıtabilmek

(-i) Dağıtma imkânı veya olasılığı bulunmak.

büğülek tutmak

Sığır böğelek tarafından rahatsız edilmek, ısırılmak

bağlanıvermek

(nsz, -e) (bağlanı'vermek) Çabucak bağlanmak.

bağımlı ülke
İng. dependent Country Alm. abhängiges territorium Fr. Pays dépendant

bağlamak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
b3
a1
ğ8
l1
a1
m2
a1
k1
Toplam puan değeri18