bağlaçlı ikileme

bağlaçlı ikileme

Anlamı pekiştirmek için "ve, de" bağlaçlarıyle aynı sözcükten kurulan ikileme: Yıllarca ve yıllarca, günlerce ve günlerce, ancak ve ancak; ev de ev, coştu da coştu, ağladı da ağladı vb.


bağlaçlı ikileme

Anlamı güçlendirmek için, dA ve ha bağlaçları ile aynı kelimeden kurulan ikileme: güldü de güldü; yazdı da yazdı; kitap da kitap; yalnız ve yalnız; hatta ve hatta; yıllarca ve yıllarca; koş ha koş, git ha git vb.


bağlaçlı ikileme ile benzer kelimeler

bağlaçlı

sf. Bağlacı olan.

bağlaçlı iyelikçi

Fr. possessif conjonctif

İyelik sıfatının eski bir adı.

bağlaçlı olumsuzluk

bk. Olumsuzluk.

bağlaçlı özne

Bağlaçla pekiştirilmiş özne: Sen ki benim en iyi arkadaşımsın, bana bunu yapmamalıydın; Ben ki geometriden anlamam, bu problemi kolayca çözdüm; Siz de bu işlerin ehlisiniz vb.

bağlaçlı tamlama

a. db. Adları, sıfatları arasına bağlaç alan ad veya sıfat tamlaması: Çalışkan ve terbiyeli öğrenci. Zeki fakat tembel çocuk.


Adlarının veya sıfatlarının arasına bağlaç alan ad veya sıfat tamlaması: Subay ve erlerin fedakârlığı; hak...

bağlaçlı uyrumlu tümce

bk. Tümce.

bağlaçlı yantümce

İng. relative clause

(Derleme., ki'li yancümle, ilgileme cümlesi) Birleşik tümcelerde ki bağlacıyle temel tümceye bağlanan yantümce: O zaman dediler ki bu kanunlar bizim eserimiz değildir; Diyorlar ki yazarlar yeni dili benimsediler; Öyle zannediyorum ki bu...

araç durumuyla ikileme

Sözcüklerinin ikisi de araç durumuna girmiş ikileme: İçin için yanmak, ucun ucun bitirmek, canla başla çalışmak vb.


"bağlaçlı ikileme" karakter analizi

  • bağlaçlı ikileme, 16 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, e harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'a', 'ğ', 'l', 'a', 'ç', 'l', 'ı', ' ', 'i', 'k', 'i', 'l', 'e', 'm', 'e', şeklindedir.
  • bağlaçlı ikileme kelimesinin tersten yazılışı ' emeliki ılçalğab' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,i,k,l,m,ç,ğ,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

çoğaltılabilmek

(nsz) Çoğaltılma imkânı veya olasılığı bulunmak.

çığırabilmek

(-i) Çığırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

çağrılabilmek

(nsz, -e) Çağrılma imkânı veya olasılığı bulunmak.

çağırtabilmek

(-i, -e) Çağırtma imkânı veya olasılığı bulunmak.

çağırabilmek

(-i, -e) Çağırma imkânı veya olasılığı bulunmak: “Geriye dönebilirdi şüphesiz, dönüp de anne babasını çağırabilir, y