atma

atma

a. Atmak işi: “Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim?” -A. Ağaoğlu.

atma

Dokumacılıkta, halıcılıkta çözgüler arasına gelen ip.

atma

Kış geceleri sırayla, haftada bir yapılan yemekli sohbetler: Yarın akşam atmamız var, beni mazur görün.

atma

Yamaç ve yarlardaki kaya parçaları.

atma

Yapıların üzerini örtmede kullanılan kalın ağaçlar.

atma

Pantalonun ön kesiminde bulunan ve kemer görevi gören küçük atkı. (-Tokat)

Atma

Erzincan ili, İliç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Atma

Erzincan ili, Oğuz bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

atma ile benzer kelimeler

ağır suç atma İng. calumny, libel, slander Bir kimsenin, suçsuz olduğunu bildiği başka bir kişiye ağır suç yüklemesi.

arkadan çaprazla omuzdan atma Osm. arkadan supleks Karşısındaki güreşçiyi arkasından çapraza alıp omuz başından aşırma.

atma döngüsü İng. Circle İçinde, disk, gülle, çekiç atma yarışları yapılan 2. 50 m. çapında (çekiç atmada 2.13, 5 m.), çevresi 76 mm. lik metal ya da demirle kuşatılmış, tabanı sert, yuvarlak alan.

atma ip Dokumacılıkta enine atılan ve tarakla sıkıştırılan ip, argaç.

atma Recep, din kardeşiyiz argo “söylediklerin hep yalan, hep abartma ancak biz bunun farkındayız” anlamında kullanılan bir söz.

atma taş Çocukların oynadığı bir taş oyunu.

belden atma Osm. belden salto Belden kavrayıp, karşı güreşçinin ayaklarını yerden kestikten sonra köprüye gelerek onu aşırma.

bıçak atma İng. knife -throwing Hedefe gösterisi.

---