ağırdan almak

ağırdan almak

1) bir işi gereken süre içinde bitirmemek, geciktirmek: “Görüyorsunuz ki bu soyadı konusunda benim ağırdan alışım, bir tembellik değil.” -M. Ş. Esendal. 2) bir işi gönülsüz, isteksiz yapmak: “Ama üstüme düşüldü mü bende bir gönül tokluğu, bir nazlanma, bir ağırdan alış.” -H. Taner.

---

ağırdan almak ile benzer kelimeler

kendini ağır (veya ağırdan) satmak 1) nazlanmak, gönülsüz davranmak: “Kız kendisini ağır satmakta devam ediyor.” -R. H. Karay. 2) huylarını yavaş yavaş ortaya koymak: “Müdüre göre idareci biraz çatkın olacak yani oldukça ağırdan satacak kendini.” -K. Korcan.

elini almak, (elin almak, elin eline almak) Elinden tutmak, elinden yapışmak, yardım etmek.

gülünceğe almak, (gülünce almak, temaşaya almak) Maskaraya, alaya almak.

çember içine almak (veya çembere almak) kuşatmak: “İktidar muhalefet partilerini gittikçe daralan bir çember içine alıyor.” -Y. K. Karaosmanoğlu.

çevre almak, (çepçevre almak) Etrafını sarmak, kuşatmak.

kanını pamuğa almak, (kanını panbuğa almak) Öldürüp izini bırakmamak

abdes almak Abdest almak // alip

abdest almak 1) Müslümanlar, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh ederek arınmak; 2) boy abdesti almak.

---