adı belli olmak

adı belli olmak

Bir şeyin miktar veya değeri belli olmak, bilinmek: Fiyatına bir şey de de adı belli olsun.

adı belli olmak

1. Ortaya çıkmak, bilinmek: Bu işin adı belli. 2. Değeri belli olmak: Gara öküzün adı belli, 1000 TL.

adı belli olmak ile benzer kelimeler

Adamakıllı, iyi: Yaptığın iş bir şeye benzese bari.

Aşikâr, açık, belli.

Tamamen, başlıbaşına, temelli, bari oldu olacak: Adı belli sen al, ben almıyayım.

uygunsuz davranışları yüzünden temiz tanınan kişiliği lekelendi anlamında kullanılan bir söz.

anlaşılmak, açıklanmak: Ailelerin bunu nasıl karşılayacağı belli olmazdı. -A. Kutlu.

Başı dertte olmak, başının derdine düşmek.

1. Karşılaşmak, raslamak, yaklaşmak, mukarin olmak. 2. Meşgul olmak, çalışmak

gereksiz, yersiz ünü olmak.

bilinmek, tanınmak, ünlü olmak: Osman Efendi'nin adı sanı vardı. -İ. H. Baltacıoğlu.

bir kimsenin yeni başladığı işte usta olup olamayacağı ilk davranışlarından anlaşılır anlamında kullanılan bir söz.

'a', 'd', 'ı', ' ', 'b', 'e', 'l', 'l', 'i', ' ', 'o', 'l', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
adı belli olmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamlo illeb ıda' diziliminde gösterilir.

makine dolabı a. Makineler için özel yapılan dolap.
dolmalık biber a. Dolma biber.
dolaştırabilmek (-i) Dolaştırmak elinde olmak.
dolandırabilmek (-i) Dolandırmayı becermek.
dıkberim olmak Gök gürültüsü, top, bomba sesinden korkup sıçramak, titremek: Çocuk dıkberim oldu.