acı marul

acı marul

a. bit. b. Birleşikgillerden, tadı acı, yaprakları dişli, sürgününden çıkan sütü uyuşturucu ve yatıştırıcı olarak kullanılan iki yıllık bir bitki (Lactuca virosa).

acı marul Lat. Lactuca

Papatyagiller (Compositae) familyasından, sütlü, otsu gövdeli, yaprakları taze hâlde yenebilen, köklerinden dağ sakızı elde edilen, Lactuca cinsinin yabanî türlerine verilen genel ad. Eşek marulu, mikirge.

acı marul

Hindiba.

---

acı marul ile benzer kelimeler

adi acı marul Lat. Cichorium intybus Bileşikgiller familyasından sarı çiçekli, rozet biçiminde yaprakları olan, kökünde, teraksasin, levulin, inulin ve şeker içeren zehirli yıllık bitki, aslandişi.

acı acı zf. 1. Üzüntülü bir biçimde, dokunaklı olarak: “General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak gülüyor.” -E. M. Karakurt. 2. Sert ve keskin bir biçimde: “Temizlenmeye hiç vakti olmayan kirli iş adamı gibi ter, kepek, yağ ve toprak kokuyor.” -A....

kıvırcık marul a. Yaprakları kıvırcık bir tür marul, kıvırcık.

marul Rum. a. bit. b. Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa): “Ekmek, peynir, yumurta, , limon, ne bulursan al işte.” -N. Cumalı. Fr. La...

marul mildiyösü Lat. Bremia Sactucae Marul yapraklarında görülen yosunumsumantar hastalığı.

yabani marul a. bit. b. Sarı çiçekli, beyaz sütlü, 50-150 santimetre yüksekliğinde, iki yıllık otsu bir bitki, eşek marulu, yağ marulu (Lactuca serriola).

acı a. 1. Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı: Acıyı sever. 2. sf. Tadı bu nitelikte olan: “Acı kahvesini yudumluyordu.” -T. Buğra. 3. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap: “Omuzlarına kadar v...

acı acıyı keser, su sancıyı “bir güçlüğü yenmek için başka bir güç yola başvurulmalıdır” anlamında kullanılan bir söz.

---