yüzey

yüzey

a. mat. Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz (II).

yüzey Fr. Table
yüzey

bk. üzey

yüzey İng. face

Uzbilimsel olarak iki boyutla gösterilen, bir özdeğin bir evresini öteki evrelerinden ya da başka özdekerden ayıran sınır yüzü.

yüzey İng. surface

Matematiksel olarak iki boyutla gösterilen ve evrelerin değme sınırlarını belirlediği varsayılan geometrik kavram.

yüzey İng. surface

1.Maddelerin iki farklı fazı arasında mevcut olan adsorpsiyon, buharlaşma, yüzey gerilim, reaktiflik ve kataliz gibi fizikokimyasal olayların meydana geldiği temas bölgesi. 2.Matematiksel olarak iki boyutla gösterilen fazların değme sınırlarını belirleyen geometrik kavram.

yüzey İng. surface

1. (...)de bir uzambiçimin sınırı. 2. Bir F işlevi için, F(x,y,z) = 0 eşitliğini sağlayan (x,y,z) noktalarının (...)de oluşturduğu uzambiçim. 3. Bağlantılı olan iki boyutlu katmanlı uzay.

yüzey

bk. yüz.

yüzey Osm. satıh

(coğrafya)

yüzey İng. flat

Sinema/TV. Yan yana çatılarak bezemin çeperlerini ortaya çıkaran, üzerlerine kontrplak çakılmış değişik boydaki çerçevelerden oluşan parçalar.

Yüzey

5. İki boyutlu uzam’a , “Yüzey” denir. Misal : Denizin yüzeyinde yürünmez.

Yüzey

80. Yüzey: İki boyutlu olarak, yayıldığı, genişlediği düşünülen bir uzamdır. Bu boyutlar uzunluk ve genişliktir.

---

yüzey ile benzer kelimeler

açınır yüzey İng. developable surface Genleşmeden ve büzülmeden bir düzlem üzerine yayılabilen yüzey.

alt yüzey İng. ventral Bir canlının veya onun bir parçasının i. Ventral.

apikal yüzey İng. apical surface Epiteliyal bir hücrenin serbest veya bağlanmamış yüzeyi.

ara yüzey deri yangısı İng. interface dermatitis Epidermisin bazal hücrelerinin hidropik dejenerasyonu veya lenfoplazmasitik hücre infiltrasyonu veya her ikisinin birden dermis epidermis sınırını fark edilemez hâle getirmesiyle belirgin derideki yangılı patolojik değişim, interfe...

biçmesel yüzey İng. prismatic surface Verilen bir düzlemde bulunan bir kırık çizgiyi kesen ve söz konusu düzlem içinde kalmayan bir doğruya koşut olan bir devingen doğrunun ürettiği yüzey.

biryanlı yüzey İng. unilateral surface, one-sided surface Yalnızca bir kıyısı var olan yüzey.

bulaşık yüzey İng. contaminated surfaces Katışkıları ya da toz, yağ gibi yabancı özdekleri, üzerinde toplamış olan yüzey.

bütün yüzey Osm. mecm-u satıh (matematik)

---