yumruklaşma alanı

yumruklaşma alanı İng. Ring

Yumrukoyununun yapıldığı, etrafı üç sıra iple çevrili, yerden yüksekliği 0.90-1,20 m., genişliği 4.90 ya da 6,10 m. olan dördül (kare) biçiminde yer.

yumruklaşma alanı ile benzer kelimeler

Yumrukoyuncularının yağı karşısında yumruklaşma için duruş şekli. Sol ayak bir adım ilerde, sağ ayak bir adım kadar geride ve sağda, sol kol çeneyi, sağ kol karaciğeri, mideyi ve sağ çeneyi kollayacak şekilde, çene çekik, vücut hafif önde durmak....

siklon alanı, alçak basınç alanı

Fr. airs cyclonals

(coğrafya)

açık okuma alanı, ORF

İng. open reading frame, ORF

Amino asitleri kotlayan ve proteinleri oluşturan kodonlar (tripletler) serisi.

açık okuma alanı İng. open reading frame

Amino asitleri kodlayan ve proteinlere açıklatılan nükleoti...

ağız alanı

İng. Peristome

(karşılık: peristom), (Yun. peri = çevresinde, stoma = ağız) Ağızı çeviren bölge; bazı birgözeli hayvanlarda ağız çevresi.

aktarma alanı

İng. Take-over zone, exchange zone

Bayrak koşularında yarışan takımdaşların, bayrak sopasını, kendi koşaklarında birbirlerine aktardıkları koşu alanı.

alanı

Şeftali, kayısı, armut gibi meyvaların ceviz ve şeker karıştırılıp ipe dizilen ve güneşte kurutulan ezmesi.

algı alanı

İng. perceptual field

Belirli bir süre içinde deneğin ayırt edici tepkiler yapabildiği çevre, özellik ve varlıkların tümü.

"yumruklaşma alanı" karakter analizi

yumruklaşma alanı, 17 karakter ile yazılır.
y harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

'y', 'u', 'm', 'r', 'u', 'k', 'l', 'a', 'ş', 'm', 'a', ' ', 'a', 'l', 'a', 'n', 'ı', şeklindedir.
yumruklaşma alanı kelimesinin tersten yazılışı ' ınala amşalkurmuy' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,n,r,u,y,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yumuşak ışınlar Fr. rayons moules (fizik)
yoğunlaştırmak (-i) Yoğun duruma getirmek, teksif etmek. Fr. Condenser
oyunlaştırmak (-i) Tiyatro türünden olmayan herhangi bir eseri teknik yönden oynanabilir duruma getirmek.
oyunlaştırılmak (nsz) Oyun biçimine getirilmek.
maymunlaştırmak (-i) Birini, kendi düşünceleriyle değil başkalarının yönlendirmesiyle hareket eder duruma getirmek: İnsanları o kad