yere sermek

yere sermek

1) kötü bir duruma sokmak, yenmek: Sen beni yere seren darbenin ne olduğunu anlıyor musun? -Ö. Seyfettin. 2) vurup öldürmek.

yere sermek ile benzer kelimeler

1) istenilmediği hâlde teklifsizce yerleşmek; 2) uzun süre yerleşip kalmak.

Öldürürcesine dövmek.

kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir anlamında kullanılan bir söz.

çağrıldığın yere gitmekten çekinme, gelme denilen yere de gitme, orada sana ilgi göstermezler anlamında kullanılan bir söz.

öldürmek: Evin içini allak bullak edip leşini gözünün önüne sereyim mi? -S. M. Alus.

döverek kımıldamayacak duruma getirmek, pestilini çıkarmak.

açıklamak, sergilemek, göstermek, tanıtmak: Adı duyulmamış, şiiri bilinmeyen gençleri tutar, gözler önüne sererdi.

geçersiz birtakım nedenler ileri sürerek istenilen işi yapmaktan kaçınmak.

'y', 'e', 'r', 'e', ' ', 's', 'e', 'r', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
yere sermek kelimesinin tersten yazılışı ' kemres erey' diziliminde gösterilir.

seyirmek Seğirmek. 1.bk. seğrimek. 2.bk. seyirtmek. Koşmak.
stokiyometri İng. stoichiometry Kimyasal tepkimelerde madde ve enerji denkliğini matematiksel yolla inceleyen bilim dal
seyirsinmek Bakmak, görmek istemek.
Mürselköy Bursa ili, Mudanya ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Kahramanmaraş ili, Göksun i
kompresyon İng. compression 1. Sıkıştırma; bir oluşum üzerine onu sıkıştıracak biçimde dışarıdan baskı yapma. 2. Sıkı