yere çalmak

yere çalmak

yere atmak, yere fırlatmak: Ellerini uzatıp o koca gövdeyi havaya kaldırdı ve başının üzerinde döndürüp sırtüstü yere çaldı. -N. F. Kısakürek.

yere çalmak

Yere atmak.

yere çalmak ile benzer kelimeler

kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir anlamında kullanılan bir söz.

çağrıldığın yere gitmekten çekinme, gelme denilen yere de gitme, orada sana ilgi göstermezler anlamında kullanılan bir söz.

çok hırpalamak: Bir oyunu belli ölçülere göre değil, ne olduğu belli olmayan kendi beğenisine göre yerden yere çalıyor. -N. Meriç.

dinî kurallara titizlikle bağlı olmak.

duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir anlamında kullanılan bir söz.

konuşulan konudan başka bir şey düşünür olmak.

üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz anlamında kullanılan bir söz.

Yeminini yerine getirmemek.

'y', 'e', 'r', 'e', ' ', 'ç', 'a', 'l', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
yere çalmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamlaç erey' diziliminde gösterilir.

yüreği çatlamak Çok korkmak.
yoldan çevirmek gideni durdurmak, gitmesine engel olmak.
yerlem çatkısı İng. frame of reference Bir noktanın, bir cismin. uzaydaki konumunu: belirlemek için kullanılan başvuru ek
yemlik yarışçı Fr. coureur à la musette Belirli bir aylık almaksızın, bir çifteker firmasından gelişigüzel yararlanan kaz
yel çıkarma İng. flatulence Yellenme.