yeniden ayarlamak

yeniden ayarlamak İng. recalibrate

yeniden ayarlamak ile benzer kelimeler

ayarlamak

(-i) 1. Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak: Saati radyoya göre . 2. Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek: “Derken kamerayı bir başka sahneye ayarladık.” -A. Kabaklı. 3. mec. İşleri birbiriyle çatışmay...

dozunu ayarlamak

1) ilacın ölçüsünü aşmamak, gerektiği kadar vermek; 2) mec. ölçüyü aşmamak, aşırı davranmamak: “Saygının ve sevginin dozunu iyi ayarlayabilmeli insan.” -A. İlhan.

fiyat ayarlamak

para değerindeki değişiklik ve başka ekonomik şartlar dolayısıyla fiyatları düzenlemek.

özdevinimli ayarlamak

İng. auto-adjust

sağa ayarlamak

İng. right adjust

arteryo-kapiller damarların yeniden dolma zamanı

İng. arterio-capillary filling time

Özellikle etçillerde, dudak iç yüzünde mukoza üzerine parmakla basınç yapılarak iskemi sağlandıktan sonra parmak basıncı kaldırılınca, mukozanın pembe renginin iki saniyede yeniden oluşmasıyla perifer dolaşımın fizyolojik...

basit yeniden üretim

İng. simple reproduction of capital

Marksist kuramda üretim sürecinde, belirli bir dönem sonunda aynı üretim ölçeğinde, aynı teknolojiyle üretimin yenilenmesi. krş. genişletilmiş yeniden üretim

basit yeniden üretim süreci

bk. basit yeniden üretim


"yeniden ayarlamak" karakter analizi

  • yeniden ayarlamak, 17 karakter ile yazılır.
  • y harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'y', 'e', 'n', 'i', 'd', 'e', 'n', ' ', 'a', 'y', 'a', 'r', 'l', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • yeniden ayarlamak kelimesinin tersten yazılışı ' kamalraya nediney' diziliminde gösterilir.

(a,d,e,i,k,l,m,n,r,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yoldan çevirmek

gideni durdurmak, gitmesine engel olmak.

yerinde olmak

1) uygun olmak; 2) tamam olmak, iyi durumda bulunmak.


Kararınca, ne az ne çok, yeteri kadar, mikt

yerinde kalmak

1) başka yere gitmemek; 2) makam veya aşama değişmemek: “Bu keyif düşkünü memurlar suya sabuna dokunan işlere karışmadıkları

yerinde bulmak

doğru olduğunu kabul etmek: “Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti.” -C. Uçuk.

yardımcı benlik
İng. auxilary ego

Benliği geliştirmek ya da gereksinmelerini karşılamakta yardımı sağlamak için başka bir