yazmak

yazmak, -ar

(I) (-i) 1. Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak: “Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu satırları yazıyorum.” -Ö. Seyfettin. 2. Yazı ile anlatmak, yazıya dökmek: Adresini bilmiyorum ki yazayım. 3. (-de) Yazar olarak görev yapmak. 4. (nsz) Yazı ile bildirmek, haber vermek: “Mağlubiyet Almanya'yı karıştırmış, gazeteler yazıyor.” -A. İlhan. 5. Bir bilim veya edebiyat eseri oluşturmak. 6. Sayaç vb. sayılarla niceliği belirtmek. 7. Kaydetmek: Çocuğu okula yazdılar. 8. Bir göreve almak: O delikanlıyı polis yazmışlar. 9. (nsz) mec. İnsanın geleceğini belirlemek: Yazan böyle yazmış. 10. hlk. Gelinin yüzünü süslemek: “Kalem alıp kaşın gözün yazmalı” -Halk türküsü.

yazmak, -ar

(II) (yar) Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek yaklaşma bildiren birleşik fiiller oluşturur: Düşeyazmak, öleyazmak.

yazmak, -ar

(III) (-i) hlk. 1. Yaymak, sermek. 2. (nsz) Açmak: Hamur yazmak.

yazmak

Hamur açmak.

yazmak

Sofra hazırlamak, kurmak.

yazmak

Sermek, açmak, yaymak (halı, örtü, yatak vb. için).

yazmak

1. Yarmak, çizmek (et ve balık için). 2. Bitki gövdelerini bıçak ile yarmak. 3. Ezip incelterek genişletmek (et için).

yazmak

Gelin yüzü süslemek.

yazmak

Saç taramak.

yazmak

Yaklaşma belirtir yardımcı eylemdir: Çamurdan ayağım zıyıptı düşe yazdım.

yazmak

Geçmek.

yazmak

1. Sermek, yaymak. 2. Hamur açmak.

yazmak

Ayırmak.

yazmak

Büyü yapmak.

yazmak

Şorah üzerini muntazam aralıklarla keserek yağlarını sarkıtmak

yazmak

Yaymak, sermek

yazmak

< ET yazmak,: yazmak; açıp yaymak; muntazam aralıklarla yarıklar açmak; yaylamak || meyhtup yazmak || hamıri yazmak: hamuru yaymak || kebap yazmak: kebep yapılacak et parçasını enine uzununa bıçakla çizmek || dağ yazmak: yayla yaylamak

yazmak

Yaymak, açmak; hamur açmak: Hamurun yarısını bir sacın üstüne yazarlar

yazmak

1. Yazmak. 2. Yaymak (bu mana eti gözleme yapmak üzere bıçakla yufka dilimler hâline getirmek için kullanılır)

yazmak

Yaymak

yazmak

bk. kaydetmek

yazmak İng. print
yazmak İng. type
yazmak İng. write
yazmak

Saç taramak. (İnönü -Eskişehir)

yazmak (I)

1. Nakşetmek, resmetmek, süsleyip bezemek. 2. Yaymak, dağıtmak, açmak.

yazmak (II), (yazup yañılmak, yañılup yazmak)

1. Şaşırıp yanılmak, hata etmek. 2. Hedefe sabet ettirmekte yanılmak.

---

yazmak ile benzer kelimeler

aklının bir köşesine yazmak ileride hatırlamak üzere belleğine almak.

baş yazmak Saç taramak: Başımı yazayım da geleyim.

buz üstüne yazı yazmak 1) süresi, etkisi çok az olacak bir iş yapmak; 2) bir kimseye etki yapmayan sözler söylemek.

ceza yazmak ceza kesmek.

cıllığını yazmak Mızıkçı, duvara veya yere çizgi çizerek oyunu bozduğunu göstermek.

çeyiz yazmak Gelinin çeyizini kayıt altına almak (Mucur)

destan yazmak olağanüstü kahramanlık, yararlık veya başarı göstermek.

evlek yazmak Sabanla evleği ayıran çizgileri çizmek.

---